Kurtulmuş, kabulde, Türkiye’ye resmi ziyaret gerçekleştiren Kallas ve heyetini TBMM’de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti söz ederek, kendisine yeni vazifesinde muvaffakiyetler diledi.
Kallas’ın misyonu sırasında Türkiye-AB bağlantılarında değerli gelişmelerin olması temennisinde bulunan Kurtulmuş, Türkiye’nin AB üyelik perspektifinin samimi halde devam ettiğini, TBMM’nin de tıpkı formda AB’ye tam üyelik konusundaki bakış açısının epey açık olduğunu belirtti.
Kurtulmuş, Türkiye’nin ıslahat perspektifine sahip ülke olduğunu, dün de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde geniş toplum kısımlarının memnuniyetle karşıladığı yargı ıslahatı paketinin açıklandığını tabir etti.
Orta Doğu’daki gelişmeler, Rusya-Ukrayna savaşı ve Avrupa’nın güvenliğini yakından ilgilendiren bölgedeki birçok bahsin, Türkiye ve AB’nin müşterek hareket etmesini mecburî kıldığını vurgulayan Kurtulmuş, ayrıyeten AB ile yalnızca siyasi alakalarda değil, bilhassa ekonomik ve savunma alanındaki münasebetlerde de yakın işbirliğinin her iki tarafın da lehine olacağını söyledi.
“SURİYE’DE YENİ SİYASİ İDARENİN KURULMASI, TÜRKİYE’NİN TEMEL ÖNCELİĞİ”
Türkiye’yi yakından ilgilendiren bahislerden birisinin Suriye’deki gelişmeler olduğuna işaret eden Kurtulmuş, Suriye’de kapsayıcı, bütün toplum bölümlerinin dahil olduğu yeni siyasi idarenin kurulmasının, Türkiye’nin temel önceliği olduğunu kaydetti.
Kurtulmuş, Türkiye olarak Suriye’nin yeni idaresine ve halkına karşı “demokratik rehberlik” görevlerini yerine getirmeye uğraş ettiklerini de bildirdi.
Suriye’de rastgele bir bölünme ve federasyon halinin yeni parçalanmalara ve acılara neden olacağının, son periyotta terör örgütlerinin cenneti haline gelen Suriye’de bundan sonra hiçbir terör örgütünün bulunmasını istemediklerinin altını çizen Kurtulmuş, DEAŞ, PKK/PYD başta olmak üzere terör örgütlerinin buradaki varlığının yalnızca Türkiye’ye karşı değil, bütün bölge halklarına karşı tehdit olduğunu vurguladı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, İsrail’in Gazze’deki insanlık dışı hücumları ve katliam boyutlarını aşan soykırımının bölgedeki bir öteki temel sorun olduğunu lisana getirerek, kağıt üzerindeki ateşkesten kaygı duyduklarını, bunun kalıcı ateşkese dönüştürülmesinin kaide olduğunu kaydetti.
Kurtulmuş, çok büyük insani sıkıntılar yaşayan Gazze halkına, insani yardımların hızla ulaştırılması, bunun ivedilikle gerçekleştirilmesi için de AB’nin değerli perspektif ortaya koyması gerektiğini söyledi.
Gazze’nin tekrar imar ve inşası, Gazze halkının hak ve hukukunun korunması için memleketler arası sistemin garantilerinin ortaya konulmasının kural olduğunu söz eden Kurtulmuş, Türkiye’nin, iki devletli tahlilin gerçekleşmesi konusunda bütün inisiyatifini kullanacağını da bildirdi.
Kurtulmuş, Türkiye’nin, Rusya-Ukrayna savaşı konusunda halinin net olduğunu lisana getirerek, bir an önce adil ve kalıcı barışın temin edilmesi için uğraş sarf edilmesi gerektiğini belirtti.
Avrupa’yı ilgilendiren bütün güvenlik meselelerinin Türkiye’yi; Türkiye’yi ilgilendiren güvenlik problemlerinin da Avrupa’yı ilgilendirdiğinin altını çizen Kurtulmuş, bu nedenle her bahiste AB ile çok yakın, samimi işbirliğine, karşılıklı müzakereye muhtaçlık olduğunu vurguladı.
“TÜRKİYE VE AVRUPA ORTASINDA PARLAMENTOLAR ORTASI İLİŞKİLER ÇOK İYİ”
Avrupa Birliği Dış Bağlantılar ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Kallas ise Türkiye ve Avrupa ortasında parlamentolar ortası münasebetlerin çok uygun olduğunu, bu biçimde devam etmesini istek ettiklerini söyledi.
Türkiye’nin AB için stratejik kıymeti olan, kıymetli partner olduğunu tabir eden Kallas, AB’ye üyelik konusunda Türkiye’nin gerekli alanlardaki yükümlülüklerini yerine getirdiğini görmek istediklerini bildirdi.
Suriye konusunda Türkiye ile birebir görüşlere sahip olduklarına işaret eden Kallas, Suriye’de istikrarın olması gerektiğini, yeni idarenin kapsayıcı olmasını, Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanmasını önemsediklerini kaydetti.
Kaja Kallas, Gazze’deki ateşkesi memnuniyetle karşıladıklarını lisana getirerek, bundan sonra barışın kalıcı hale gelebilmesi için birçok müzakere yapılması gerektiğini, AB’nin de iki devletli tahlili desteklediğini kelamlarına ekledi.
