Son devirde global benimsemesi artan ve Türkiye’de de günden güne yaygınlaşan kripto para dalı, 2024’te de siber hatalıların gayesi olmaktan kurtulamadı. Peckshield tarafından paylaşılan şimdiki bilgiler, kripto para bölümünün 2024’te siber hücumlar, hack’ler ve dolandırıcılık teşebbüsleriyle 3 milyar dolar kayıp yaşadığını ortaya koydu. Avukat Mehmet Dursun, kripto kabahatlerinin yaygınlığına ve mağduriyetten korunma yollarına dair değerlendirmelerini paylaştı.
Türkiye’de kripto benimsemesi arttıkça bu mevzudaki cürüm teşebbüslerinin ve hukuksal gereksinimlerin da arttığını kaydeden Avukat Mehmet Dursun, “Kripto regülasyonu onaylandı ve yatırımcıları koruyacak yenilikler yürürlüğe girdi. Fakat bu, kişisel kullanıcıların bu bahiste temkinli olması gerekliliğini ortadan kaldırmıyor. Kripto paralar, merkeziyetsiz yapıları ve anonimlik özellikleri nedeniyle siber cürümler için bir cazibe merkezi haline geldi” dedi.
SUÇLULARIN BİR NUMARALI ÖDEME ARACI: KRİPTO
Son devirde medyada sıkça yer bulan ve son olarak bir görüntü haber platformunun yayımladığı belgeselle yine gündeme gelen, ferdî bilgilerinin satıldığı “panel” tartışmalarına değinen Avukat Mehmet Dursun, “Söz konusu görüntü belgeselde çeşitli cürüm forumlarından elde edilen ekran imgelerine yer verilmiş. Bu manzaralarda siber zorbalık üzere kabahat teşkil eden aksiyonları ‘hizmet’ olarak sunan siber hatalılar, ödemeleri kripto para yoluyla aldıklarını yazıyor. Öte yandan siber saldırganlar, fidye yazılımı ve oltalama üzere formüllerle bilgisayarlarına yahut ağlarına sızdıkları birey yahut şirketlerden, kripto parayla fidye talep ediyor. Üstelik birçok vakit fidye talebini karşılamak da bu şahıslardan kurtuluşun anahtarı olmuyor. Kripto, toplumsal mühendislik ve manipülasyondan cürüm gelirlerinin aklanmasına, Ponzi şemalarından yasa dışı husus ticaretine kadar uzanan pek çok kabahat alanında ödeme aracı olarak kullanılıyor” sözlerini kullandı.
KRIPTO PARA DOLANDIRICILIĞI, “NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK” SAYILIYOR
Örneklerine daha çok dünyada rastlansa da Türkiye’de de kapanan kripto para borsaları ve ortadan kaybolan kripto para projeleriyle dolandırıcılık hadiselerine rastlandığını lisana getiren Avukat Mehmet Dursun, “Kısa vakitte yüksek getiri vaadiyle kullanıcıların ilgisini çeken ve toplumsal medyada yapılan bağlantı çalışmalarıyla öne çıkarılan kripto borsaları ve kripto para projeleri de pump & dump üzere usullerle dolandırıcılık konusu haline gelebiliyor. Türk Ceza Kanunu’na nazaran, kripto para dolandırıcılığı ‘nitelikli dolandırıcılık’ hatası kapsamında bedellendiriliyor. Bu üzere olaylar 3 ila 10 yıla kadar mahpus ve 5 bin güne kadar isimli para cezasına çarptırılıyor” tabirlerini kullandı.
Kripto para yatırımcılarının sırf güvendikleri, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından denetlenen, regülasyonlara uyumlu platformları tercih etmeleri gerektiğine değinen Avukat Mehmet Dursun, “Kullanıcılar sadece platform güvenliğiyle de sonlu kalmamalı. İki faktörlü doğrulama, güçlü şifre ve hatta gerekiyorsa soğuk cüzdan üzere güvenlik tedbirlerine yönelmeli” diye konuştu.
Dünyanın her yerinde hukuksal gelişmelerin gelişen teknolojiyi takip ettiğini, yeni teknolojilerin oluşturduğu risklere hukuken ahenk sağlanmasının vakit aldığını belirten Avukat Mehmet Dursun, değerlendirmelerini şu sözlerle sonlandırdı:
“Bilişim hataları ve siber dolandırıcılıklar, anonimliğin gücüyle bilhassa kripto paralar yaygınlaştıkça artıyor. Hukuksal güvenlik önlemleri alınmadan dijital dünyada hareket etmek, büyük riskler taşıyor. Şirketlerin ve bireylerin, dijital dünyada türel garanti sağlamak için, konusunda uzman hukukçu ve bilişimcilerden dayanak alması gerekiyor. Teknolojinin gelişimiyle evrimleşen dijital hatalar karşısında bireylerin farkındalık kazanması ve bu alanda çalışan uzman bireylerden yardım almaları kendi menfaatlerine olacaktır.”
