Üniversitelerin özerk yapısı, idari idarede vakit zaman keyfiyeti beraberinde getiriyor.
Takdir hakkının sonunu bilmeyen, kamu faydasını gözetmeyen, “Ben yaptım oldu” başından kurtulamayan birtakım yöneticiler bilhassa üniversitelerin işçi alım süreçlerinde önemli mağduriyet yaşatıyor.
-15 gün evvel ilan ettiği kadroyu 15 gün sonrayı hiçbir açıklama yapmaksızın iptal edenler,
-Başvuru mühleti içerisinde ilan kaidesini bir anda değiştirenler,
-Giriş sınavı yaptıktan sonra keyfi bir formda alımı iptal edenler
-Giriş imtihanını gerçekleştikten sonra tekrar imtihana davet edenler.
Keyfiyet o kadar çok ki hangi birini yazalım!
İnsanlar yüzlerce kilometre öteden imtihana gittikten sonra imtihan için yine çağırılıyor. Takım başvurusu yapan bir aday sonradan takımın iptal edildiğini tesadüfen öğreniyor.
Bu durumların sizlere denk geldiğinde yaşatabileceği moral bozukluğunu ve mağduriyeti biraz düşünelim.
Sizce buralarda bir sorun yok mu?
Her şey yolunda mı gidiyor üniversitelerde, azcık sorgulayalım.
İlgilisi ve meraklısı, Resmi Gazete üzerinden 15 Ocak 2025’ten sonra kaç tane takım iptal edildi, kaç tanesi değiştirildi inceleyebilir.
Tüm üniversite idarelerine seslenelim!
Bir kişiyi keyifli etmek en kolay olandır, sıkıntı olan hakkı, adaleti ve liyakati tesis edecek iklimi yaratmaktadır.
Zoru seçmekten lütfen geri durmayın.
