Dünyamız bir yandan teknolojinin çarpıcı süratiyle kasıp kavrulmaya devam ediyor.
Yapay zeka firmalarının global sistemi bir günde etkileyen rekabetleri tüm dünyada konuşulurken ülkemizin mevcut durumu üzerinden sizlere üzücü bir kıssa anlatacağız.
Hikaye derken yaşanmış, onu belirtelim. Uydurma bir kıssa değil!
Hakkari Üniversitemiz tarafından 30 Aralık 2024 tarihli Resmi Gazete ilanında; Rektörlük Atatürk Prensipleri ve İnkılap Tarihi alanında yer verilen Öğretim Vazifelisi takımında, “Lisans ve Yüksek Lisansını Tarih Alanında Yapmış Olmak. Yakınçağ Tarihi Dönemine İlişkin Eğitim Alanında Çalışmalar Yapmış Olmak.” koşulu aranmıştır.
Bunun yanı sıra başvuracak adaylarda; “2 (İKİ) ADET VESİKALIK FOTOĞRAF (SON ALTI AY İÇİNDE ÇEKİLMİŞ OLMAK” kaidesi da aranmıştır.
İlgili üniversite tarafından Rektörlük Öğretim Vazifelisi ön kıymetlendirme sonuçları 20 Ocak 2025 tarihli Resmi Gazete’de ilan edilmiştir.
Ön kıymetlendirme sonuçlarına nazaran, ALES ve yabancı lisan puanına nazaran giriş imtihanına davet edilmesi gereken aday “Değerlendirmeye Alınmadı (Vesikalık fotoğrafı eksik)” gerekçesiyle elenmiştir.
Ancak, aday vesikalık fotoğrafı gönderdiği için CİMER üzerinden üniversiteye müracaat yapmıştır. Bu kez, ilgili üniversite adaya aşağıdaki resmi yazı ile cevap vermiştir.
İlgili üniversite tarafından verilen yanıtı yazıda; gönderilen fotoğrafın 2 adet çoğaltılmış baskı ile gönderildiği, çoğaltılan fotoğrafların uygun olmadığı gerekçesiyle müracaatın kabul edilmediği belirtilmiştir.
Üniversitenin ısrarla bir fotoğrafçıdan vesikalık istemesinin sebebi elbette üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Yani, adayın imtihana girmesini engellemek!
Şimdi, bu durumun tüzel tarafına bakacak olursak.
31 Temmuz 2009 tarihli Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Metot ve Asıllara Ait Yönetmelik’in “Başvuru sahibinden bilgi ve evrak istenmesine ait esaslar” başlıklı 8 inci hususunun 1 inci fıkrasında;
“İdare, hizmetleri yerine getirirken müracaat sahibinden istediği bilgi ve dokümanlarla ilgili düzenlemelerinde aşağıdaki ölçütleri temel alır:
a) Düzenlemeler beyan temel alınacak halde hazırlanır.
b) Zarurî olmadıkça, sürecin tekemmülü evresine kadar doküman talep edilmez.
c) İş imtihanlarına müracaat safhasında yalnızca imtihan için gerekli dokümanlar istenir; misyona başlamak için gereken belgeler ise sınavı kazananlardan istenir.
ç) Yönetimin vazifesi gereği kendisinde bulunan bilgi ve dokümanlar ile daha evvel müracaat sahibinden alınarak kurum kayıtlarına aktarılan ve değişmediği müracaat sahibi tarafından beyan edilen dokümanlar yine istenmez.
d) İstenen evrakın aslının getirilmesi halinde, evrakın fotokopisi, aslına uygunluğu denetim edildikten sonra ilgili vazifeli tarafından isim ve unvan yazılarak tasdik edilir.
e) Öbür yönetimlerin elektronik ortamda paylaşıma açtığı bilgi ve dokümanlar, müracaat sahibinden istenmez. Fakat, bu bilgi ve evraklara kolaylıkla erişim için gerekli bilgiler istenebilir.
f) Müracaat sahibinden isimli sicil kaydı istenmez, bunun yerine yazılı olarak beyan istenir. Müracaatın form kullanılarak yapıldığı hallerde, formda isimli sicil beyanı kısmı ayrılır. Yönetim, beyanın doğruluğunu isimli sicil bilgilerini verebilecek mercilerden teyit eder. İlgili merciler, gerekli bilgileri, teknik altyapısı hazır olan kurumlara elektronik ortamda derhal, başka hallerde en geç üç işgünü içinde verir.
g) Müracaatta istenen dokümanlar, idarece sayma suretiyle belirtilir. İstenen dokümanlar ortasında, yönetim tarafından istenecek öteki dokümanlar yahut gibisi dokümanlar üzere muğlak ibarelere yer verilmez.
ğ) Müracaat sırasında istenen formlar yönetimin internet sayfasında da yayımlanır.” düzenlemesi yer almaktadır.
İlgili Yönetmelik kararlarından de açıkça anlaşılacağı üzere, kamu hizmetlerinin sunumunda vatandaş odaklı bir idare sergilenmesi temel olup, müracaatlarda mecburî olmayan evrakların misyona başlama etabında istenebileceği de açık bir halde tabir edilmiştir.
Her şartta ve her vakit alınabilecek bir vesikalık fotoğrafın sadece baskı olarak teslim edildiği için bir eleme sebebi olmasını ülkemizde hiçbir vatan evladının hak etmediğini düşünüyoruz.
En hafif tabiriyle, bu durum vatandaşa tuzak kurmak ve kasıtlı kötülük yapmaktır!
Vatandaşlarımızı devlete küstürmek, kurumları inançsız hale getirmek istiyorsak yanlışsız yolda olduğumuzu belirtmek ve bunu da ilgili yetkililere duyurmak isteriz!
