Olay, geçtiğimiz 13 Ocak’ta kent merkezindeki özel bir klinikte meydana geldi. Argümana nazaran, mobilya dalında faaliyet gösteren bir firmanın sahibi olan ve umre seyahati hazırlığı yapan 2 çocuk babası Mehmet Gündoğan, grip şikayetiyle kliniğe başvurdu. Burada Gündoğan’a rastgele bir tetkik yapılmadan sarı serum bağlandı. Lakin Gündoğan serumun bitmesine yakın nefes almakta zahmet çektiğini söyleyerek kötüleşti. Sonrasında ise Gündoğan’a argümana nazaran klinik çalışanları müdahale edemedi. Yaklaşık 10 dakika sonra Gündoğan’ın refakatçi olarak yanında götürdüğü arkadaşı Gündoğan’ın durumunu görünce 112 Acil Davet Merkezini arayarak yardım istedi. İhbar üzerine kliniğe gelen ambulansla Afyonkarahisar Devlet Hastanesine kaldırılan Gündoğan müdahalenin akabinde ağır bakıma alındı. Lakin Gündoğan girdiği ağır bakımdan 20 saatin sonunda yaşama tutunamayarak hayatını kaybetti.
“Sarı serum” sırf doktor kontrolünde kullanılmalı!
“UMRE HAZIRLIĞI YAPARKEN ÖLDÜ”
Talihsiz adamın acılı karısı Songül Gündoğan, eşine hiçbir tetkik yapılmadan serumun bağlandığını söyledi. Gündoğan, “Yapılan sarı serum maalesef 20 saat üzere kısa bir müddette eşimi benden aldı. Eşim bir gün öncesinde Devlet Hastanesine gitti ve orada kendisine boğaz spreyi ile ağrı kesici verilerek gönderildi. Eşim bir an evvel toparlanmak (iyileşmek) istedi zira biz umreye gidecektik. Umre hazırlığı yapıyorduk. Burayı duymuş ve bu yüzden o kliniğe gitti. Arkadaşı ile bir arada gittiği bu klinikte, “alerjin var mı?” diye sormuşlar. Eşim “bilmiyorum” cevabını vermesine karşın hiçbir tetkik yapılmadan direkt serum vermişler” dedi.
Acil servislerin yeni kabusu: Zatürreye kadar götürüyor
“20 SAAT İÇERİSİNDE EŞİMİN VEFAT HABERİNİ ALDIM”
Serum verildikten 10 dakika sonra eşinin nefes alamadığını ve sonrasında kalbinin durduğunu lisana getiren Gündoğan şunları söyledi:
“Orada müdahale yapamamışlar eşime. Çalışanlar sağa sola koşuşturmuşlar hatta bir metal kaşık ile eşimin nefesini açmaya çalışmışlar ancak yetersiz kalmış. Yanında refakatçi olarak giden arkadaşı çabucak 112’yi arıyor. Ambulansla eşimi ağır bakıma kaldırıyorlar. Eşim hastaneye götürüldüğünde maalesef çok geçti. 20 saat içerisinde eşimin vefat haberini aldım. Eşime ihram yerine kefen giyindirdim. Bu sarı serumun ne kadar tehlikeli olduğunu içim yana yana öğrendim. Benim 2 çocuğum babasız kaldı, eşimin gençliği gitti.”
“DOKTORLUK DİPLOMASI ASKIDAYMIŞ”
Eşinin vefatından sonra adeta hayatın kendileri için durduğunu söz eden gözü yaşlı bayan Gündoğan, “Söz konusu klinikle ilgili araştırma yaptığımızda burası ile 2 doktor ilgilenmiyormuş ve doktorlardan birisinin geçtiğimiz yıl Devlet Hastanesi’nde çalışırken hastanın kan analizini değiştirdiği münasebeti ile yargılanıyormuş. Bu yüzden doktorluk diploması askıdaymış. Eşimi hayattan koparan öbür hekimin ise diploması varmış lakin benim eşimi hayattan koparan hekiminde diplomasının askıya alınmasını istiyorum. Zira benim meskenime ateş düşüren tabiplerin elini kolunu sallayarak hala o klinikte vazife yapmasını istemiyorum. Bir an evvel gereğinin yapılmasını istiyoruz. Maalesef klinik açık ve insanlara hala hizmet veriyor. Eşim gideli 15 gün oluyor ancak hiçbir şey olmamış üzere para kazanmaya devam ediyorlar. Lakin bizim 15 gündür konutumuzda hayat durdu, adaletin yerini bulacağına inanıyorum” diye konuştu.
