2020 yılında üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i canice katleden Cemal Metin Avcı ve kardeşine verilen ceza Yargıtay tarafından bozuldu. İstinaf mahkemesi Avcı’nın cezasının 23 yıla düşürülmesine karar verdi. Gültekin ailesinin avukatı bu kararın uygulanması ile Avcı’nın 7 yıl sonra salıverileceğini açıkladı.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Kısmı öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz 2020’de kayboldu.
İTİRAF ETMİŞTİ
Soruşturma kapsamında 5 gün sonra gözaltına alınan eski sevgilisi Cemal Metin Avcı, çıkan hengamede Gültekin’i boğarak öldürdüğünü, cesedini bağ konutundaki varile koyup yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti.
ADLİ TIP ‘CANLI CANLI YAKILDI’ DEDİ
Avcı’nın gösterdiği yerde bulunan varilde, Gültekin’in kısmen yanmış cesedine ulaşıldı. Adli Tıp İhtisas Kurumu raporuna nazaran de Pınar Gültekin’in vefatının, şimdi hayattayken yakılmasına bağlı meydana geldi. Adliyeye sevk edilen Cemal Metin Avcı, ‘canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme’ cürmünden tutuklandı.
Yerel mahkeme, Cemal Metin Avcı’ya evvel ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası verdi. Sonra da bu cezada haksız tahrik indirimi uygulayarak 23 yıla düşürdü.
CEZA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBETE ÇEVRİLMİŞTİ
Mertcan Avcı ile başka sanıklar ise beraat etti. Belge temyize gitti. İzmir İstinaf Mahkemesi mahallî mahkemenin kararını bozarak Cemal Metin Avcı’ya ağırlaştırılmış müebbet, kardeşi Mertcan Avcı’ya ise 4 yıl mahpus cezası verdi.
Gültekin ailesinin avukatı Dr. Rezan Epözdemir, Yargıtay’ın kararı bozarak canlı olarak Pınar Gültekin’i yakan sanığın tasarlayarak ve canavarca hisle öldürme hatasından değil, niteliksiz taammüden öldürme ya da eziyet çektirerek öldürme hatasından haksız tahrik uygulanarak cezalandırılması gerektiğine karar verdiğini açıkladı.
Epözdemir, toplumsal medyada yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Mağdur aile vekili olarak misyon yaptığımız müvekkillerin kızı Pınar Gültekin’in hunharca ve vahşice katledilmesine ait belge kapsamında, İzmir Bölge Adliyesi Mahkemesi 4. Ceza Dairesi sanık Cemal Metin Avcı hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 82. hususuna nazaran tasarlayarak ve canavarca hisle taammüden öldürme kabahatinden Ağırlaştırılmış Müebbet mahpus cezası, sanık Mertcan Avcı bakımından ise Türk Ceza kanun’nun 281. unsuru uyarınca cürüm kanıtlarını yok etme, gizleme ve değiştirme cürmünden 4 yıl mahpus cezası vermişti. Bu karar taraflarca temyiz edilmiş ve belge Yargıtay’a gönderilmişti. Bugün şimdi tarafımıza bildirim edilmeyen, bilgimizin olmadığı ve her nasılsa basınla paylaşılan Yargıtay 1. Ceza Dairesinin kararını biz de basından öğrendik.
Buna nazaran Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Lider vekili ile birlikte iki üyenin karşı oyuna karşın, üçe iki halde oy çokluğuyla kararı bozmuştur. Sanık Cemal Metin Avcı’nın müvekkillerin kızı Pınar Gültekin’i canavarca hisle ve tasarlayarak öldürmediği, kendisine birebir vakitte haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiği gerekçesiyle karar sanık lehine bozulmuştur.
“HUKUKİ DESTEKTEN MAHRUM VE MESNETSİZDİR”
Bize nazaran Yargıtay’ın oy çokluğuyla aldığı bu karar açıkça hukuk garabeti mahiyetindedir. Kademelerde üç kere değişen, kendi içinde çelişen, belgedeki kanıtlarla desteklenmeyen, ezberlenmiş ve kurgulanmış haksız tahrik savunmasına kutsiyet atfedip, haksız tahrik uygulamak suretiyle cezanın indirilmesi gerektiği formundaki tespit açıkça hukuksal destekten mahrum ve mesnetsizdir. Tekrar belgede bulunan adli tıp kurumu raporuna nazaran şimdi canlıyken diri canlı yakılan, üzerine beton dökülerek ırmağa atılan Pınar Gültekin’in canavarca hisle öldürülmediği biçimindeki tespit ise inanılmazdır.
Türk Ceza Kanunu’nun 82. hususunun münasebetinde dahi canavarca hisle öldürme haline örnek olarak kişinin canlı yakılması gösterilmişken, isimli tıp raporuna nazaran canlı diri yakıldığı tespit edilen maktule Pınar Gültekin’in vefatının canavarca hisle gerçekleştirilmediğini söylemek son derece manidar ve düşündürücüdür. Bir kimseyi canlı diri yakmak canavarca hisle öldürme değilse, hangi durumda bu nitelikli hal uygulanabilecektir? Bunu anlayabilmek mümkün değildir. Geldiğimiz noktada İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Yargıtay’ın bozma ilamı doğrultusunda karar verir ve karar bu haliyle katılaşırsa; sanık Cemal Metin Avcı 12 yıldan 18 yıla kadar mahpus cezası ile cezalandırılabilecektir. Kendisine sonuç ceza olarak 12 yıl mahpus cezası verilmesi halinde, kaideyle salıverme ve kontrollü hürlük kurumları tatbik edildikten sonra 7 yıl cezaevinde kalacaktır, kendisine üst sondan 18 yıl mahpus cezası verildiği takdirde ise, koşulla salıverme ve kontrollü özgürlük kurumları uygulandıktan sonra 11 yıl cezaevinde kalacaktır. Ceza infaz hukukunun temel ve kozmik prensibi ve maksadı ıslah iken, bize nazaran hunharca ve vahşice cinayet işleyen bu sanığın şimdi ıslah olmadan topluma karışması kamu vicdanında ve müvekkil ailenin vicdanında derin yaralar açacaktır.
“SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ”
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin oy çokluğu ile vermiş olduğu bu karar, bayana şiddet ve bayan cinayetleri ile yeknesak ve temelli bir gayret iradesini akamete uğratabilecek olan bir karardır. Bu karar kızlarını yırtıcı bir cinayette kaybetmiş olan müvekkil aile üyelerini hayal kırıklığına uğratmış ve ziyadesiyle üzmüştür. Elbet ki bu karar, tarih önünde müvekkil ailenin vicdanında ve kamu vicdanında mahkum olacaktır. Yargıtay’ın bu bozma kararına karşı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin direnme kararı vermesi ve failin hak ettiği emsal mahiyette cezalandırılabilmesi için tüzel çabamız sonuna kadar devam edecektir. Bu kararla ilgili aslında çok şey söylemek istiyoruz ancak özneden yola çıkıyoruz ve ancak yükleme yanlışsız tıkanıyoruz. Yani kelamın bittiği yerdeyiz.”
