Bolu Kartalkaya’da yaşanan yangın faciası sonrası gözler Bursa Uludağ’daki otellere çevrildi. 1945 yılına dayanan eski yapıların, Uludağ Dönüşüm Projesi kapsamında yıkılıp tekrar inşa edilmesi gerekirken, otel sahiplerinin oluşan siyasi boşluklardan faydalanarak bu süreçleri 50 yıl erteledikleri tespit edildi.
Milli Parklar periyodunda kaçak kat yaptıkları gerekçesiyle mahkemelik olan birtakım otellerin, yıkımı doruktan gerçekleştirmek yerine restoran, bar ve kayak odası üzere alanlarda metrekare düzenlemeleri yaparak kâfi küçültmeyi sağladıkları teziyle bu kaçak katları kullanmaya devam ettikleri öne sürüldü.
Önlemler gündeme geldi
Bolu Kartalkaya’da 78 kişinin hayatını yitirdiği yangın faciası, Türkiye genelinde bir günlük ulusal yas ilan edilmesine neden oldu. Bu olay, birebir vakitte Uludağ’daki eski otellerin güvenlik standartlarını ve alınması gereken tedbirleri tekrar gündeme taşıdı. Uludağ’da bulunan 35 konaklama tesisinde toplam 5 bin yatak kapasitesi bulunuyor ve bu tesisler her yıl yaklaşık 1,7 milyon turisti ağırlıyor.
Dönüşüm projesi rötar yaptı
1945’ten bu yana hizmet veren eski otellerin dönüşümü için dönemin Orman Bakanı Veysel Eroğlu liderliğinde Uludağ Dönüşüm Projesi başlatılmıştı. Proje kapsamında, 1. Bölge’deki tüm otellerin yıkılarak yenilenmesi hedefleniyordu. Lakin kabine değişiklikleri sonrası otel sahipleri yıkım müddetinin uzatılmasını talep etti ve birçok otel için ek 50 yıllık müddet verildi. 2009’a kadar tamamlanması gereken proje, yetki zamanı ve siyasi değişiklikler nedeniyle askıya alındı.
Uludağ önlemlerde avantajlı lakin kâfi mi?
Uludağ’daki oteller, Kartalkaya’ya kıyasla itfaiye ve arama kurtarma takımları açısından daha avantajlı bir pozisyonda. Uludağ’da yaz-kış vazife yapan bir itfaiye grubu, ağır devirlerde ise AFAD, UMKE, JAK ve sıhhat grupları hazır bulunuyor. Lakin uzmanlar, büyük çaplı afetlere karşı otel işletmecilerinin dönemlik yangın müdahale takımları kiralayarak tedbirleri artırabileceğini belirtiyor.
Uludağ Otelcileri Birliği, bu cins ekipman ve hizmetleri kiralama konusunda harekete geçerek, mümkün bir afet durumunda müdahale kapasitesini genişletebilir. Turizmin ağır olduğu bölgede daha faal bir yangın müdahale sistemi kurulması gerektiği söz ediliyor.
