Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi’nde Dinamo Kiev karşısında 3-1 öne geçtiği maçta 3-3 berabere kaldı. Sarı kırmızılılar, beklenmedik puan kaybıyla üst cinse birinci 8’de çıkma yolunda büyük avantaj kaybetti. Galatasaray, Ukrayna grubuna karşı aldığı beraberlikle puanını 13’e yükseltirken 7 maçta 4. sefer berabere kaldı.
Sarı kırmızılıların büyük avantajı elinden kaçırdığı maçı kıymetlendiren spor muharrirleri, bilhassa yedek kulübesindeki yetersizliğe dikkat çekerek, ekibin kesinlikle transfer yapması gerektiğinin altını çizdi.
Spor müellifleri, 2 noktaya dikkat çekerek şu yorumları yaptı:
Serkan Akcan (Fanatik): Gabriel Sara’nın yokluğunda orta alanda kocaman bir boşluk oluştu ve orası bir türlü kapanmıyor. Başakşehir maçına Kerem Demirbay ile başlayıp pişman olan Okan Buruk, Hatay maçına Berkan ile başlayıp Kerem’e döndüğünde de emsal bir pişmanlığı yaşamıştı. Dün Kiev’e karşı Hatay senaryosunun benzerini izletti Okan hoca. Berkan orta sahayı tutmakla zorlanınca Galatasaray skoru 3-1’e getirmiş olmasına karşın fişi çekemedi. Bu artık Galatasaray’ın kanayan bir yarası. Okan hocanın elinde kötü sayılmayacak düzeyde bir birinci 11 olsa da kulübesi vasatlardan oluşuyor. Kulübeden gelip fark yaratan oyuncu bulunamadığında maç sonları kabusa dönebiliyor. O yüzden yalnızca Sara’nın dönmesi yetmez, Galatasaray idaresinin kesinlikle stoper rotasyonuna genişlik kazandırıp sağ bek işini çözmesi gerekiyor.
Uğur Meleke (Hürriyet): “Galatasaray maçı Rus ruletine çevirmemeliydi” | Dün G.Saray, mutlaka kazanması gereken bir maçta altın kıymetinde 2 puan kaybetti ve bunu iki ana faktöre bağlayabilirim:
1 – Galatasaray 52’de golü bulduktan sonra oyun bir o kalede, bir bu kalede adeta bir Rus ruletine döndü. Tempo düşmedi, soğumadı maç. Kerem Demirbay’ı sokmakta geç kaldı Okan Buruk.
2 – Galatasaray’ın Ocak transferinde ön tarafa muhakkak desteğe gereksinimi var. Dün hem Barış, hem Yunus’un dakikalar geçtikçe mazotu azaldı lakin kulübede (Sallai de liste dışı olduğundan) alternatifi yok Okan Hoca’nın. İlerleyen cinsler için desteğe muhtaçlığı var Galatasaray’ın.
Levent Tüzemen (Sabah): Oynadığı 6 maçta yalnızca bir gol atan Dinamo Kiev’den iki defa öne geçmesine karşın Galatasaray 3 gol yiyorsa Okan Buruk kendisini sorgulamalıdır. 60 dakika rakipten üstün olan, skoru 3-1’e getiren Galatasaray’da yorulan ve oyundan düşen oyuncuları görmemek Okan Buruk ismine eksi bir puandır. Skor 3-3’e geldikten sonra oyuncu değişikliklerine gitmek, günah çıkarmak üzere bir şeydir… Meğer G.Saray’da Barış, Berkan, Kaan Ayhan hatta Jakobs, ‘Hocam beni al’ diye bağırıyordu. Okan Buruk’un yorgun oyuncuların beden lisanını okuyamaması, 3-1’den sonra savunmayı güçlendirmek ve orta sahayı daha tesirli hale getirmek ismine ataklar yapmaması Galatasaray’ın tahminen UEFA Avrupa Ligi’nde namağlup kalmasını sağladı lakin birinci 8’e girmek için tam iki kere eline geçirdiği fırsatı kaçırmasına neden oldu. Maçın Estonyalı hakemi faul çalmamak ismine resmen oyunun canına okudu. Bilhassa VAR’daki vatandaşı olmasaydı G.Saray tahminen de maçı kaybedecekti. Estonyalı Marko Liiva’nın nasıl bir VAR idaresi gösterdiğini Türkiye’deki VAR hakemleri ders olarak öğrensinler. TFF’nin VAR hakemleri de Estonyalı Marko üzere kaliteli ve dikkatli olsun. Birtakım G.Saray taraftarlarının Muslera’ya davranışını hiç beğenilen bulmadım. Zira G.Saray tarihine geçen zaferleri yaşayan, kupaları kaldıran Muslera, efsaneler köşesine ismini yazdırmıştır. Yenilen 3 gol Muslera’ya ithaf edilemez. Zira gollerin hepsinde yanılgıyı yapan Galatasaraylı oyunculardı. Kiev beraberliği Buruk’un oyunu okuyamamasının ve oyuncu değişikliklerine geç karar vermesinin sonucudur.
