Görev yaptığı Hatay’daki okulda 10 Kasım 2024’te düzenlenen 10 Kasım kutlamaların akabinde ailesinin bulunduğu Antalya’ya gitmek üzere yola çıkan öğretmen Emre Çetin, Limonlu Mahallesi D-400 kara yolunda denetimini kaybettiği 06 EKS 479 plakalı araba ile markete gitmek için kaldırımda yürüyen emekli öğretmen Emel Özdemir’e, ardından da çöp konteynerlerine çarptı. Kaza güvenlik kamerasına yansıdı. İhbar üzerine gelen sıhhat vazifelilerinin yaptığı denetimde öğretmen Özdemir’in hayatını kaybettiği belirlendi. Gözaltına alınıp, 11 Kasım 2024’te adliyeye sevk edilen Emre Çetin güvenlik ünitelerine imza atma tarafındaki isimli denetim kaidesiyle hür bırakıldı.
Yapılan itirazlar sonucunda şoför öğretmen Emre Çetin hakkında Faziletli 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartıldı. Hatay Yakalama Ofisi tarafından yakalanan Çetin, Hatay 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde savunması tekrar alındı ve avukatlarının da yaptığı savunma sonrasında hakim tutuklamaya yönelik yakalama kararının reddine karar verip sanık Çetin’in isimli denetim kararlarının devamına kararlaştırdı.
Cumhuriyet Savcısı, emekli öğretmen Emel Özdemir’e kaldırımda çarparak vefatına neden olan şoför öğretmen Emre Çetin hakkındaki soruşturmasını tamamladı. Savcı, Çetin ile ilgili olarak ‘Taksirle Mevte Neden Olma’ hatasından iddianame hazırladı. Faziletli 5. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianame yapılan incelemenin akabinde kabul edildi. Savcı, sanık şoförün 6 yıla kadar mahpus cezası ile cezalandırılmasını istedi.
İddianamede, kaza tespit tutanağına ve sanık şoförün sözüne yer verildi. Kaza tespit tutanağında, sanık şoförün “Aracın suratını kavşaklara yaklaşırken azaltmamak ve KTK 56-1-A unsurunda tanımlanan şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak” unsurlarını ihlal ettiğinden kusurlu olduğu belirtildi.
Sanık şoför Çetin, iddianamede yer alan savunmasında, kaza günü 10 Kasım merasiminden sonra Antalya’da bulunan ailesinin yanına gitmek için arabası ile yola çıktığını belirterek, “Mersin’in Faziletli ilçesi Limonlu mahallesinde olağan süratle yolun sağ şeridinde seyir halinde ilerliyordum. Şehit Cem Tayfun kavşağına yaklaşık 200-300 metre uzaklığım vardı. Kavşağın yaklaşık 50-80 metre kadar gerisinde D-400 karayoluna çıkan bir orta yol vardı. O yoldan bir araba bir anda yola çıktı ve yolun sol şeridine geçti. Üzerime gelince orta refüje hakikat çarpmamak için fren yaparak direksiyonu sağ tarafa kırdım. Bu sefer de sağ tarafta bulunan kaldırıma çarpmamak için tekrar direksiyonu sola çevirdim lakin otomobilin önü orta refüje gerçek dönerek yan bir biçimde sürüklenmeye başladı. Sürüklendiğim esnada olayın şoku ile nasıl olduğunu hatırlamıyorum. Çok üzgünüm” dedi.
İddianamede kamera imajlarına de yer verildi. Sanık şoförün savunmasına belirttiği rastgele bir aracın kendisini solladığına dair imgelerin bulunmadığı ve kaza öncesinde var olan kırmızı ışıkların ön kısmında bulunan ve savcılık tarafından yapılan keşifte de kavşak öncesinde orta yoldan gelen aracın denetimli bir halde geçtiği ve rastgele bir kural ihlali yapan bir aracın tespit edilmediği, şüphelinin savunmasının cürümden kurtulmaya yönelik olduğuna dikkat çekildi.
Sanık şoför önümüzdeki günlerde tutuksuz olarak hakim karşısına çıkacak. Kaldırımda yürürken cinayet üzere kaza sonrası hayatını yitiren Emel Özdemir’in ailesi sanık şoförün tutuklu yargılanmasını istedi.
