30 Ağustos Zafer Bayramı’nda mezuniyet merasimlerinden sonra kılıçlarını çekerek ant içen teğmenlerden 5’i ve 3 disiplin amiri Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edildi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 5 teğmen ve 3 disiplin amiri hakkında verilen TSK’dan ihraç kararıyla ilgili birinci defa açıklamada bulundu.
Bahçeli, “TSK Disiplin Kanunu’nun amir kararlarının tatbikiyle ayırma cezasının muhataplarına uygulanması yanlışsız ve isabetli bir karardır” dedi.
“DEMOKRAT MASKELİ DARBE SEVERLER AKLINI BAŞINA ALMALIDIR”
MHP lideri Bahçeli’nin açıklaması tamamında şunlar yer aldı:
“30 Ağustos 2024 Cuma günü Ulusal Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Zaman Teslim Töreni’nin resmi safhası tamamlandıktan sonra bir küme teğmenin geçerliliği olmayan bir yemini ortaklaşa seslendirmek suretiyle askeri ve siyasi gündeme yerleştikleri bilinen bir konudur.
O günden bugüne gayeli tartışmaların ve marazi tahriklerin dozajı ideolojik dürtülerin tazyikiyle sistematik olarak artırılmıştır.
Türk milletinin medarı iftiharı ve gözbebeği mertebesindeki Türk Silahlı Kuvvetleri’mizin günlük siyasi polemiklere taammüden alet edilme eforu gayri ahlaki bir planlama kapsamında daima ilerletilmiştir.
Korsan bir metnin kılıçlar eşliğinde okunmasının yanlışlığı kadar yaratacağı tahribatı görmeyen, göremeyen, hatta görmekten ve göstermekten kuşkulu halde uzak duran bir güruhun fırsatçılığa heveslenmesi ve sonuçları ağır olacak siyasi hesaplaşma sayfası açmak istemesi elbette demokrasi dışı emel ve aksiyon amacının takibinden öbür bir şey değildir.
“DEMOKRAT MASKELİ DARBE SEVERLER AKLINI BAŞINA ALMALIDIR”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hiyerarşik zincirini kıran, teamüllerini bozan, iç disiplin ve istikrar yapısını sakatlayarak buhrana sürükleyen hiçbir fiil, fesat, fitne, olay, oluşum, durum, beyan ve kümeleşmeye bihakkın müsaade edilmemelidir ve bugüne kadar da edilmemiştir. TSK Disiplin Kanunu’nun amir kararlarının tatbikiyle ayırma cezasının muhataplarına uygulanması hakikat ve isabetli bir karardır. Herkes bu karara hürmet duymalı; karışık, karanlık ve kaotik Türkiye koşullarını ikmal ve inşa etmek için pusuda bekleyen demokrat maskeli darbe severler aklını başına almalıdır.
Teğmenler üzerinden organize hücum ve provokasyon ortamı hazırlamanın peşine takılan geçersiz ve riyakar Atatürkçülerin oyununa gelecek, figüranı olacak, iğrenç senaryolarına bel bağlayacak bir vatan ve millet sevdalısı kahramanımız yoktur, asla da olmayacaktır. ‘Hepimiz Mustafa Kemal’in Askeriyiz’ sloganı atan üç beş kişiyi mazeret ederek ülkemizin huzur ve istikrarını sekteye uğratmak için el ovuşturan kokuşmuşlar, öncelikle terörle uğraşta 40 yıldır fevkalâde bir dirayet ve cüret sergileyen Mehmetçiklerin kimin askeri olduğunu itiraf etmekle mesul ve mükelleftir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi, Ulusal Mücadele’nin yol başçısı, Türk milletinin yüksek kıymetidir. Aziz Atatürk tüm parlak ve hak edilmiş vasıflarının yanında Türk milletinin askeridir.
Türk Silahlı Kuvvetleri kanun ordusudur ve Türk milletinin ruhundan doğmuştur. 3 Eylül 2024 tarihinde yapılan basın açıklamamızda söz ettiğim üzere, terörle gayrette destanlar yazan, iç ve dış savunmamızı fedakarca yapan, şehit ve gazileriyle M.Ö.209’dan bu yana geçen 2 bin 234 yıldır düşmanları titretip milletimizi gururlandıran Türk Silahlı Kuvvetleri ebediyen övünç madalyamızdır.
“TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ’NİN MANEVİ VE TARİHİ DOKUSUNA DIŞ İRTİBATLI OPERASYONDUR”
Türk askerinin ardına saklanıp üç beş kendini bilmezin korsan metnini silah üzere kullanan CHP’sinden satılmış kimi medya organlarına, kiralık kalemlerden iç işgal cephesine tahkimat yapan alçaklara kadar ‘Mustafa Kemal’in askeriyiz’ kelamının cezalandırıldığını argüman etmeleri hem erdem yoksunu bir iftira hem de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin manevi ve tarihi dokusuna dış irtibatlı operasyondur.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nde kutuplaşma ve cuntalaşma ikliminin oluşmasına sinsi sinsi hizmet edenler esasen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün zıddı, dünyada hayranlık uyandıran askeri kudretimizin zaafa uğramasını arzulayan casus provokatörlerdir. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı zalimlerin sırtını sıvazladığı zillet ve rezil provokatörlere karşı azami ölçüde dikkat ve uyanıklık içindedir. Korsan ve paralel yeminlerle aklına estiği üzere bağırıp çağıranlara gereği yapılmış, maşeri vicdan bu karardan memnuniyet duymuştur. Siyasi ve ideolojik taassubun pençesinde unsur ve irade kaybı yaşayan ve Atatürkçülüğü geçim kapısına çeviren soytarılara aldanacak ve kanacak hiç kimse de kalmamıştır.”
