Doğal ömür usulü, organik, katkı hususu içermeyen besin unsurları tüketmeyi, etrafa ziyan vermeyen doğal eserler kullanmayı ve doğal ortamlarda vakit geçirmeyi tabir ettiği bildirildi. Bu hayat biçimi, bilhassa kimyasal içeriklerden kaçınarak bedeni ve çevreyi müdafaayı hedeflediğinin altı çizildi. Tıpkı vakitte bireylerin daha az gerilimli bir hayat sürmelerine yardımcı olabilecek bir dizi alışkanlık da içerir.
SAĞLIK ÜZERİNDEKİ OLUMLU ETKİLER
Doğal ömür usulünün sıhhat üzerindeki tesirleri, yapılan birçok bilimsel araştırmayla kanıtlandı.
Toronto Üniversitesi’nde beslenme uzmanı Dr. David Jenkins, “Organik besinler, klasik tarım sistemleriyle üretilen besinlere nazaran daha az pestisit ve kimyasal içerik taşır. Bu, uzun vadede sıhhat meselelerini önlemeye yardımcı olabilir” dedi.
Ayrıca, ABD’li etraf sıhhati uzmanı Dr. Linda Finkel, doğal eserlerin cilt sıhhati üzerinde de olumlu tesirler yarattığını belirtti:
“Kimyasal içeriklerden uzak durmak, ciltteki tahrişleri azaltabilir ve daha sağlıklı bir cilt görünümü sağlar.”
Birçok kişi, doğal hayat biçimini benimsediğinde, bedeninin daha az toksine maruz kaldığını ve bunun da daha uygun bir sindirim, daha yüksek güç düzeyleri ve daha az kronik hastalıkla sonuçlandığını bildiriyor.
Ayrıca, tertipli olarak doğal ortamlar ve açık hava aktiviteleri ile vakit geçiren bireylerde, daha az gerilim, depresyon ve anksiyete görüldüğü gözlemlendi.
ÇEVRE DOSTU BİR SEÇİM
Doğal ömür biçimi yalnızca bireylerin sıhhatine değil, etrafa de büyük katkı sağladığı bildirildi.
Çevre bilimci Dr. Mark Johnson, doğal hayat üslubunun çevresel tesirlerini şöyle açıkladı:
“Organik tarım, etrafa ziyan veren kimyasal gübreler ve pestisitler kullanmaz. Bu, toprağın, su kaynaklarının ve havanın daha az kirlenmesine yol açar.”
Organik tarım, biyolojik çeşitliliği artırır ve lokal ekosistemleri korur.
Doğal hayat biçimi benimseyenler, yalnızca kendi sıhhatlerini güzelleştirmekle kalmaz, tıpkı vakitte etrafa de katkı sağlarlar.
DOĞAL ORTAMLARDA ZİHİNSEL GÜZEL OLUŞ:
Birçok insan, gerilim ve tasayı azaltmak emeliyle tabiatta vakit geçirmeyi tercih ediyor.
Yeşil alanlar ve doğal ortamlar, fizikî ve zihinsel sıhhat üzerinde müspet tesirler yapmakta.
Psikolog ve tabiat terapisi uzmanı Prof. Dr. Rachel Kaplan, “Doğada vakit geçirmek, beyin aktivitesini sakinleştirir, odaklanmayı artırır ve ruhsal sıhhati güçlendirir” dedi.
Özellikle doğal ömür biçimini benimseyen şahısların, tabiatta yürüyüşler yapması ve doğal etrafta vakit geçirmesi, depresyon ve korkuyu azaltabilir.
DOĞAL HAYAT STİLİ VE ZİHİNSEL SIHHAT:
Son yıllarda yapılan araştırmalar, doğal hayat stili benimseyen şahısların gerilim düzeylerinin daha düşük olduğunu gösterdi.
Dr. Martin Seligman, “Doğal ortamlar, insanların ruh halini güzelleştirir ve ömür kalitesini artırır. Tabiat ile iç içe olmak, insanları daha huzurlu ve memnun kılar” halinde açıklama yaptı.
DOĞAL ÖMÜR BİÇİMİNİ BENİMSEMEK İÇİN İPUÇLARI:
1. Organik Besinler Tüketin: Kimyasal gübreler ve pestisitler içermeyen besinler tercih edin. Bunun için organik eserler satan marketlere yönelebilirsiniz.
2. Doğal Kozmetik Eserleri Kullanın: Cilt bakımında kimyasal içerikli eserlerden kaçının, yerine doğal içerikli eserleri tercih edin.
3. Fizikî Aktiviteyi Doğal Ortamlarda Yapın: Tabiatta yürüyüş yapın, spor yapın ya da bisiklete binin. Bu tıp aktiviteler hem bedene hem de zihne yeterli gelir.
4. Sıfır Atık Ömür Biçimi Benimseyin: Doğal gereçlerle yapılmış eserleri kullanarak plastik ve kimyasal atıklardan kaçının.
DOĞAL HAYAT ÜSLUBU İLE SAĞLIKLI BİR GELECEK
Doğal hayat biçimi benimsemek, hem bireylerin sıhhatini güzelleştirir hem de çevreyi müdafaaya yardımcı oldu.
Organik besinlerden doğal kozmetik eserlerine kadar bir dizi alışkanlık, hem fizikî hem de zihinsel sıhhatiniz üzerinde olumlu tesirler oluşturdu.
Uzmanların da vurguladığı üzere, tabiatla ahenk içinde bir hayat sürmek, geleceğe sağlıklı bir miras bırakmak ismine kıymetli bir adım olmasıyla dikkat çekti.
