ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazze Şeridi’ni ABD’nin denetimine alma istikametindeki açıklamaları, Filistinli siyasilerden sert reaksiyon gördü.
Hamas Siyasi Ofis Üyesi İzzet er-Rişk ve Filistin Ulusal Teşebbüs Hareketi Genel Sekreteri Mustafa el-Bergusi, Trump’ın kelamlarını Filistin halkına yönelik bir tehdit olarak kıymetlendirdi.
Hamas yetkilisi İzzet er-Rişk yaptığı açıklamada, Gazze’nin rastgele bir tarafın keyfi idaresine tabi tutulamayacağını, işgal altındaki Filistin topraklarının ayrılmaz bir kesimi olduğunu vurguladı.
Trump’ın “Gazze’yi kontrol etme” istikametindeki açıklamalarının bölgeye dair derin bir bilgisizlik gösterdiğini belirten er-Rişk, “Trump’ın açıklamaları, ABD’nin İsrail ile tam bir ahenk içinde olduğunu ve Filistin halkına yönelik akınları desteklediğini bir defa daha ortaya koyuyor” dedi.
Filistin Ulusal Teşebbüs Hareketi Genel Sekreteri Mustafa el-Bergusi ise Trump’ın planlarını, Filistin halkı için “yeni bir Nekbe” olarak kıymetlendirdi.
Bergusi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun askeri yollarla başaramadığını, ABD idaresinin siyasi baskılarla gerçekleştiremeyeceğini vurguladı.
El-Bergusi “Filistin halkı, zorla yerinden edilme teşebbüslerine asla boyun eğmeyecek ve memleketler arası hukuka nazaran savaş hatası sayılan bu cins planlara karşı uğraş edecektir” tabirlerini kullandı.
Trump’ın Gazze planı ve tepkiler
Trump, Beyaz Saray’da İsrail Başbakanı Netanyahu ile düzenlediği ortak basın toplantısında, ABD’nin Gazze’yi uzun vadeli olarak devralabileceğini ve güvenlik sağlamak gayesiyle Amerikan askerlerinin bölgeye konuşlandırılabileceğini belirtmişti.
Gazze’de büyük bir yıkım olduğunu söyleyen Trump, Filistinlilerin komşu ülkelerde yeni yerleşim yerlerine taşınmasının daha düzgün olacağını öne sürmüştü.
Bu açıklamalar, Filistinli politikler ve insan hakları örgütleri tarafından sert bir biçimde eleştirildi. Bergusi, tüm ülkeleri, bilhassa de Arap ve İslam dünyasını, bu planları kesin bir biçimde reddetmeye çağırdı.
Filistinli kümeler, Gazze’nin Filistin topraklarının bir modülü olduğunu ve ABD’nin yahut diğer bir ülkenin burayı denetim altına alma planlarını reddettiklerini belirterek milletlerarası toplumu bu teşebbüslere karşı harekete geçmeye çağırdı.
