Türkiye Kamu-Sen Eskişehir İstişare Toplantısında Çalışma Hayatının Meseleleri Ele Alındı
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Eskişehir İstişare Toplantısında çalışma hayatının şimdiki meselelerini ele alarak tahlil tekliflerini paylaştı. Toplantıda, Bolu’daki otel yangını faciası, ek artırım ve refah hissesi, 3600 ek gösterge, kamu işçi rejimi ve emeklilerin hakları üzere birçok mevzu masaya yatırıldı.
Eskişehir’in Ulusal Çabadaki Rolü Vurgulandı
Toplantının açılışında Eskişehir Vilayet Temsilcisi Alp Arslan, iştirakçilere “hoş geldiniz” diyerek Türkiye Kamu-Sen’in sendikal uğraşına vurgu yaptı. Teşkilatlardan Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Yücel Kazancıoğlu ise Eskişehir’in Ulusal Mücadele’deki kritik rolünü hatırlatarak, teşkilatın birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi gerektiğini belirtti.
Önder Kahveci: “Otel Yangınında Hayatını Kaybedenlere Allah’tan Rahmet Diliyorum”
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, toplantıda yaptığı konuşmada, geçtiğimiz günlerde Bolu’da meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği otel yangınına değindi. Kahveci, hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyerek, olayın tüm taraflarıyla araştırılması ve sorumluların hesap vermesi gerektiğini vurguladı.
Toplu Mukavele Süreci Değerlendirildi
Toplu Mukaveleden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Türkeş Güney, toplantıda geçmiş periyot toplu kontratları kıymetlendirerek, 2025 yılı Ağustos ayında yapılacak 8. Devir Toplu Mukavele hakkında bilgilendirme yaptı.
Toplantı sonunda Türkiye Kamu-Sen yetkilileri, kamu çalışanlarının haklarını korumak ve çalışma hayatındaki aksaklıkları gidermek için çabaya devam edeceklerini belirtti.
“Kamu Çalışanlarının Maaş Kaybı Telafi Edilmeli”
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, kamu çalışanlarının maaşları, vergi adaleti ve emeklilere yönelik talepler konusunda açıklamalarda bulundu. Kamu çalışanlarının maaşlarına yapılan enflasyon farkı artışının gerçek bir artırım olmadığını vurgulayan Kahveci, hükümete ek artırım ve refah hissesi davetini yineledi.
“Memurun Maaşı Enflasyon Karşısında Eriyor”
Kahveci, 2024 yılında kamu çalışanlarının artırım oranının enflasyon farkı dahil %11,54 olarak gerçekleştiğini hatırlatarak, memurların alım gücünün giderek düştüğünü belirtti. Türkiye iktisadının büyümesine karşın kamu çalışanlarının ekonomik olarak geriye gittiğini lisana getiren Kahveci, maaşlara ek artırım ve refah hissesinin yansıtılması gerektiğini tabir etti.
“Aile Yılı İçin Somut Adımlar Atılmalı”
2025 yılının hükümet tarafından “Aile Yılı” ilan edilmesini desteklediklerini belirten Kahveci, aile birliğini koruyacak siyasetlerin geliştirilmesini önerdi. Eş yardımı ve çocuk parasının artırılması, evlilik ödeneğinin yükseltilmesi üzere teşviklerin hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Vergide Adalet Çağrısı
Vergi sisteminde adaletin sağlanması gerektiğini belirten Kahveci, kamu çalışanlarının giderek daha erken üst vergi dilimine geçtiğini ve ağır vergi yükü altında ezildiğini söyledi. Vergi sisteminin, az kazananlardan değil yüksek gelir kümesinden daha fazla vergi alınacak biçimde düzenlenmesi gerektiğini tabir etti. Çalışanların gelir vergisi dilimlerinin ekonomik gerçeklere uygun hale getirilmesi ve %15’te sabitlenmesi gerektiğini belirten Kahveci, bütçe görüşmelerinde bu mevzuda adım atılmasını beklediklerini lisana getirdi.
“Memur Emeklilerine İlave Ek Ödeme Yapılmalı”
Kahveci, 2023 yılında çalışan memurlara verilen 8 bin 77 TL’lik ek ek ödemenin vakitle 16 bin 165 TL’ye yükseldiğini lakin emeklilere yansıtılmadığını hatırlattı. Bu durumun çalışma hayatı ile emeklilik ortasındaki bağı kopardığını belirten Kahveci, emekli maaşlarına ek ek ödemenin dahil edilmesini ve emekliler ortasındaki adaletsizliğin giderilmesini talep etti.
Türkiye Kamu-Sen olarak kamu çalışanlarının ve emeklilerinin haklarını savunmaya devam edeceklerini belirten Kahveci, hükümetin bu hususlarda somut adımlar atmasını beklediklerini tabir etti.
“Memur Emeklilerine Ek Ödeme ve 3600 Ek Gösterge Hemen Hayata Geçirilmeli”
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, memur emeklilerinin yaşadığı ekonomik sorunlar, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması ve 3600 ek gösterge bahislerinde kıymetli açıklamalarda bulundu.
“Ek Ödemelerin Emekliliğe Yansıtılmaması Anayasa’ya Aykırıdır”
Kahveci, emekliliğe yansımayan ek ek ödemenin, Anayasa’nın ölçülülük, adalet ve eşitlik prensiplerine muhalif olduğunu vurguladı. Çalışan memurlarla emekliler ortasındaki maaş farkının giderek büyümesinin adil olmadığını belirten Kahveci, “Memurlarımız emekli olduğunda hayat standardını nasıl koruyacak? Bu belirsizlik nedeniyle birçok kamu çalışanı 65 yaşına kadar çalışmak zorunda kalıyor” dedi. Toplumsal devlet anlayışı gereği, memur emeklilerine insanca bir ömür sağlayacak maaş artışlarının yapılması gerektiğini belirten Kahveci, ek ek ödemenin emekli maaşlarına dahil edilmesi gerektiğini tabir etti.
“Tüm Ek Ödemeler Emekliliğe Sayılmalı, 5510 Sayılı Kanunun Getirdiği Mağduriyetler Giderilmeli”
Memur emeklilerinin ülkenin en mağdur kısmı haline geldiğini belirten Kahveci, kamu çalışanlarının maaşlarına yapılan ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmaması nedeniyle büyük mağduriyet yaşandığını söyledi. 5510 sayılı Kanun’un getirdiği ikili standarda dikkat çeken Kahveci, 2008 yılı öncesi ve sonrası vazifeye başlayan memurların toplumsal güvenlik hakları ortasındaki farkın adaletsizliğe yol açtığını belirtti. “Daha fazla prim ödeyen memurlar, daha düşük emekli maaşı alıyor. Bu çelişki ortadan kaldırılmalı ve kanun önünde eşitlik prensibi sağlanmalıdır” dedi.
“3600 Ek Gösterge Hemen Hayata Geçirilmeli”
Birinci dereceye gelen tüm memurlara 3600 ek gösterge verilmesi gerektiğini vurgulayan Kahveci, bu düzenlemenin Cumhurbaşkanı tarafından kelam verilmesine karşın şimdi uygulanmadığını belirtti. “2023 yılında ek gösterge düzenlemesi yapılırken birinci dereceye gelen memurlarımız haksızlığa uğradı. Bu mağduriyetin giderilmesi için hükümetin derhal adım atmasını bekliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkililerinin seçim öncesinde verdiği kelamların yerine getirilmesi gerektiğini hatırlatan Kahveci, daha evvel hazırlanan kanun teklifinin gecikmeden TBMM gündemine taşınmasını talep etti. Ek göstergenin memur emeklilerinin maaşlarını direkt etkileyen hayati bir mevzu olduğunu belirten Kahveci, “3600 ek gösterge düzenlemesi yapılmadığı sürece memurların ekonomik mağduriyeti devam edecektir” tabirlerini kullandı.
Türkiye Kamu-Sen olarak kamu çalışanlarının ve emeklilerinin haklarını savunmaya devam edeceklerini belirten Kahveci, hükümetin bu bahislerde süratli ve somut adımlar atmasını beklediklerini tabir etti.
Memur ve Emekli Hakları İçin Davet: Türkiye Kamu-Sen’den Islahat Talepleri
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, kamu çalışanlarının ve emeklilerinin yaşadığı meselelere dikkat çekerek, yetkililere kapsamlı ıslahat davetinde bulundu. Kahveci, emekliliğe yansımayan ek ödemelerin Anayasa’nın eşitlik ve adalet unsurlarına muhalif olduğunu belirterek, bu uygulamanın emekli memurların hayat standardını olumsuz etkilediğini vurguladı.
3600 Ek Gösterge ve Emekli Maaşları
Kahveci, birinci dereceye gelen kamu görevlilerine 3600 ek göstergenin bir an evvel verilmesi gerektiğini belirtti. 2023 yılında yürürlüğe giren ek gösterge düzenlemesinin kimi memurlar için haksızlık yarattığını söz eden Kahveci, Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkililerinin bu sorunun giderileceğine dair verdikleri sözleri hatırlattı.
Yardımcı Hizmetler Sınıfı İçin Takım Talebi
Kamu kurumlarında çalışan yaklaşık 110 bin yardımcı hizmetler sınıfı işçinin mağduriyetine dikkat çeken Kahveci, eğitim düzeyleri yüksek olan bu çalışanların vazifede yükselme hakkı kazanması gerektiğini söyledi. Yardımcı hizmetlilerin genel yönetim hizmetleri sınıfına alınmasının kamu çalışanı sistemindeki eşitsizlikleri gidereceğini vurguladı.
Sözleşmeli ve Taşeron Çalışanlar İçin Takım Çağrısı
Sözleşmeli istihdamın kamu bölümünde asıl istihdam biçimi haline gelmesini eleştiren Kahveci, tüm kamu çalışanlarının takımlı olarak istihdam edilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıyeten taşeron sisteminin tekrar yaygınlaşmasını eleştirerek, teminatlı istihdamın temel alınması gerektiğini söz etti.
Yeni Kamu İşçi Rejimi İçin Çalışmalar Tamamlandı
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun değişen şartlara uyarlanması gerektiğini söyleyen Kahveci, Türkiye Kamu-Sen’in akademisyenler, uzmanlar ve bürokratlarla yürüttüğü çalışmayı tamamladığını duyurdu. 11 Şubat’ta düzenlenecek panelde yeni kamu işçi rejimi çalışmasının kamuoyuyla paylaşılacağını belirtti.
Yeni işçi sisteminin temel prensiplerini açıklayan Kahveci, liyakat, devlete sadakat, statü hukuku ve görevde/emeklilikte refah prensiplerinin kamu idaresinin temelini oluşturması gerektiğini söz etti. Kamu çalışanlarının ve emeklilerin refahını artıracak yeni düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Kahveci, yetkilileri bir an evvel adım atmaya davet etti.
Türkiye Kamu-Sen Başkanı Kahveci’den Kamu Personeli Düzenlemeleri İçin Çağrı
Yardımcı Hizmetlilerin Beklentileri Karşılanmalı
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, kamu kurumlarında vazife yapan yaklaşık 110 bin yardımcı hizmetler sınıfı işçisinin eğitim durumlarına uygun takımlara atanması gerektiğini belirtti. Yardımcı hizmetlilerin büyük çoğunluğunun yüksekokul mezunu olduğunu ve memurlarla birebir işleri yaptığını vurgulayan Kahveci, “Bu çalışanlarımızın vazifede yükselme imtihanları açılmadığı için meslek imkanları kısıtlanmıştır. Kamuda en düşük fiyatlı kesim olan yardımcı hizmetler sınıfının mağduriyetini gidermek için Genel Yönetim Hizmetleri sınıfına alınmaları şarttır” dedi.
Taşeron ve Kontratlı İstihdama Son Verilmeli
Kamu kurumlarında kontratlı istihdamın yaygınlaşması ve taşeron işçiliğin yine artması konusunda kaygılarını lisana getiren Kahveci, 2023 yılında çıkarılan 7433 sayılı Kanun’la kontratlı işçinin büyük bir kısmının takıma geçirildiğini hatırlattı. Lakin yeni kanunla birlikte kamuya yeni giren çalışanın 3 yıl müddetle kontratlı çalıştırıldığını belirten Kahveci, “Bu durum kontratlı istihdamı istisna olmaktan çıkarıp asıl istihdam biçimi haline getirmiştir. Kontratlı işçi 4 yıl boyunca ailelerinden uzak kalmakta ve birçok haktan yoksun bırakılmaktadır” diye konuştu.
Türkiye Kamu-Sen olarak 3+1 vadeli kontratlı statünün kaldırılması gerektiğini belirten Kahveci, “Tüm kamu vazifelileri takımlı olarak istihdam edilmelidir. Ayrıyeten PTT’deki İHS’li işçi, fahri Kur’an kursu öğreticileri, Aile Bakanlığı’nda ek ders karşılığı çalışan işçi ve vekil memurlar üzere çalışanlar da takım kapsamına alınmalıdır. Kamuda taşeron personel çalıştırılmasına bir an evvel son verilmelidir” sözlerini kullandı.
Yeni Kamu İşçi Rejimi İçin Çalışmalar Tamamlandı
Kahveci, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 1965 yılında kabul edildiğini ve günümüz şartlarına uygun hale getirilmesi gerektiğini tabir etti. “Kamu işçi sistemimizde birebir işi yapan çalışanın özlük hakları, maaşları ve yetkileri farklılık göstermektedir. Fiyat sistemi karmaşık bir hale gelmiş, memurlar mali haklarını dahi bilemez duruma gelmiştir” diyen Kahveci, “Yeni işçi rejimi çalışmamızın temel prensiplerini belirledik. Bunlar liyakat, devlete sadakat, statü hukuku ve görevde/emeklilikte refah ilkeleridir” dedi.
Türkiye Kamu-Sen’in uzun müddettir bu mevzuda akademisyenler, uzmanlar ve bürokratlarla çalışmalar yürüttüğünü belirten Kahveci, “11 Şubat’ta düzenleyeceğimiz panelde, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Sayın Vedat Işıkhan ve öteki yetkililerin iştirakiyle yeni kamu işçi rejimi modelimizi kamuoyu ile paylaşacağız” açıklamasında bulundu.
ILO Normlarına Uygun Bir Toplu Kontrat Sistemi Şart
4688 sayılı Kanun’un toplu mukavele sürecinde birçok eksiklik barındırdığını belirten Kahveci, toplu mukavele görüşmelerinin sadece mali ve toplumsal haklarla sonlandırılmasının memurların temel haklarını göz gerisi ettiğini söyledi. Kahveci, “Toplu mukavele süreçleri keşmekeşe dönüşmekte ve memurların atama, yer değiştirme, yükselme üzere sıkıntıları tartışılmadan sona ermektedir” dedi.
Türkiye Kamu-Sen’in temel talebinin, toplu kontrat sisteminin ILO normlarına uygun hale getirilmesi olduğunu vurgulayan Kahveci, “Toplu kontrat süreçlerinde gerçek manada eşit temsil sağlanmalı ve yetkili sendikaların Kamu Vazifelileri Hakem Heyeti’ne müracaat hakkı olmalıdır” tabirlerini kullandı.
Meslek Sendikacılığı, Örgütlenmeyi Zayıflatıyor
Son periyotta kamu çalışanlarını meslek temeline nazaran sınıflandıran sendikaların arttığını belirten Kahveci, bu durumun örgütlü uğraşın bölünmesine yol açtığını lisana getirdi. “Sendikalar, güçlü örgütlenme yapıları ile çaba eder. Lakin meslek sendikacılığı anlayışı bölünmeyi artırmakta, kamu çalışanlarının haklarını savunmayı zorlaştırmaktadır” dedi.
Kamu kurumlarında çok sayıda meslek ve kurum sendikasının faaliyet gösterdiğini belirten Kahveci, “Temmuz 2024 bilgilerine nazaran kamuda sendikalara üye olabilecek yaklaşık 3 milyon kamu vazifelisi bulunmaktadır. Lakin her 12 bin 374 çalışana bir sendika düşmektedir. Bu tablo, örgütlü gücün zayıflamasına neden olmaktadır” sözlerini kullandı.
