İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Halk TV yayınında, “bilirkişi ile yapılan telefon görüşmesinin müsaadesiz kayda alınıp yayımlandığının, ayrıyeten uzmanın isminin amaç gösterilecek formda açıklanarak yargılamanın seyrini etkilemeye yönelik kelamlar sarf edildiğinin” tespit edilmesi üzerine başlatılan soruşturma sürüyor.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Pehlivan, Oğuz ve Toktaş’ın savcılıktaki tabirleri tamamlandı.
Savcılık, şüphelilerin üzerlerine atılı kabahatten tutuklanmalarını talep etti.
Şüphelilerin hakimlik süreçlerine başlanması bekleniyor.
‘Bilirkişinin ifşa edilmesi’ soruşturmasında Barış Pehlivan’ın tabiri ortaya çıktı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun basın toplantısının akabinde Halk TV yayınında eksper ile yapılan telefon görüşmesinin müsaadesiz olarak kayda alınıp yayınlanmak suretiyle ifşa edildiği, tıpkı vakitte uzmanın isminin gaye gösterilecek formda açıklanarak yargılamanın seyrini etkilemeye yönelik kelamlar sarf edildiği tespit edilmesi üzerine, yayının incelenmesinin akabinde devam eden soruşturma kapsamında ‘Kişiler ortasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması’ ve ‘Bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs’ cürümlerinden gözaltına alınan Barış Pehlivan’ın savcılıktaki sözü ortaya çıktı.
Barış Pehlivan, tabirinde, 22 yıldır gazetecilik yaptığını, Halk TV’de yayımlanan ‘Kayda Geçsin’ isimli programda yorumcu olduğunu ve Cumhuriyet Gazetesi’nde köşe müellifliği yaptığını söyleyerek, “Soruşturmaya mevzu olayla ilgili olarak olay günü Ekrem İmamoğlu’nun basın toplantısı için İBB’de bulunmaktaydım. Hatta bu basın toplantısı düzenlenirken İBB Lideri’ne Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili soru da sordum. Toplantı bitiminde belediye bahçesinde bulunduğum esnada gazetecilik refleksi göstererek toplantıda bahsedilen kişi hakkındaki argümanlara ait karşılık vermesi hedefiyle kişinin telefon numarasını bulmak istedim. Daha sonra kendi kullanmakta olduğum cep telefonundan S.B.’yi aradım. Öncelikle kendimi tanıttım, daha sonra da hakkındaki tezlerle ilgili olarak sorular sordum. Bu esnada yanımda, Emniyet sözümde bahsetmediğim lakin Halk TV’nin açıklamasıyla da ortaya çıkan Kürşat Oğuz isimli kanal yöneticisi vardı. Ben konuşmaya başladığımda telefonun sesi hoparlördeydi. Sesi hoparlöre almamın emeli, kanal yöneticim olan Kürşat Bey’in de konuşmayı duyması ve konuşma esnasında da bir yandan not almaktı” dedi.
‘GÖRÜŞMELER BÜSBÜTÜN GAZETECİLİK REFLEKSİYLE GERÇEKLEŞTİRİLDİ’
Gazeteci Pehlivan, Kürşat Oğuz’un konuşma sırasında gazetecilik refleksiyle, o anda rastgele bir eksiklik olmaması hedefiyle görüşmeleri kayıt altına aldığını gördüğünü söyledi. Pehlivan savunmasının devamında, “Amacımız, eksper ile yaptığımız görüşmeyi sözü sözüne gerçek aktarabilmekti. Lakin daha sonra bu görüşme kaydının Halk TV’de yayımlandığını öğrendim. Bunun canlı yayında o an için yayımlanacağını bilmiyordum. Kaldı ki bu kayıt yapılırken, benim bu görüşmenin ses kaydını yayımlamak üzere bir gayem da yoktu. Kürşat Bey’in bu görüşmeyi bir diğerine gönderip yayımlattığını yahut kendisinin canlı yayında direkt yayımlatıp yayımlatmadığını bilmiyorum. Lakin sunmuş olduğumuz Halk TV kurumsal açıklaması, hususa ait bize bilgi vermektedir. Ben, Kürşat Bey’in de o anki gündemin sıcaklığıyla ve gazetecilik refleksiyle bu formda hareket ettiğine eminim. Benim, kelam konusu S.B. ile ilgili olarak yapmış olduğum görüşmeler büsbütün gazetecilik refleksiyle gerçekleştirilmiş ve habere ulaşmak niyetiyle yapılmıştır. Rastgele bir formda yapmış olduğu uzmanlık faaliyetlerini yönlendirme hedefi taşımamaktadır. Aslında sorularımı da kendisini gazetecilik maksadıyla aradığımı ve görüşmek istediğimi vurgulayarak soruyorum. Bununla birlikte genel yayın direktörümüzün de tekrar gazetecilik maksadıyla bu kişinin açıklamalarını Halk TV’de yayımladığına eminim. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum” sözlerini kullandı.
