Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Sabah YouTube kanalına konuk oldu. Bakan Tekin, muhalefetin müfredat eleştirisi, özel okullardaki fiyat artışları, eğitimdeki laiklik ve çağdaşlık tartışmaları ile ilgili çok çarpıcı tabirler kullandı. Bakan Tekin, Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın zelzele bölgesindeki okullar ile ilgili net talimatını aktardı, son durumu anlattı.
“DEĞİŞİMİ KAÇIRAMAYIZ, REVİZYONLAR DEVAM EDECEK”
Bakan Tekin, ilk olarak karne alan öğrencileri tebrik etti, öğretmenlere ‘iyi tatil’ dileklerini iletti.
Tekin, yarıyıla ait şu değerlendirmeyi yaptı:
Dünya çok süratli değişiyor, bu değişime en süratli adapte olması gereken eğitimdir. Biz, bu değişim suratına ayak uydurmak için dünyayı yakından takip ediyor, buna nazaran revizyonlar yapıyoruz. Öğretmenlerimizi buna adapte etmeye uğraş gösteriyoruz. Bu devam edecek, devam etmek zorunda. Kuşkusuz, duraksadığınız an o değişimi kaybetmiş olursunuz ve aralık açılır. Bu değişime ayak uyduracak formda daima kendimizi yeniliyoruz. Çocuklarımız karne aldı, o heyecanı biz de bir arada yaşadık. Müfredatı çok önemli revizyona tabi tuttuk, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ismiyle, 1., 5., ve 9.sınıflarda yeni eğitim programlarını hayata geçirdik. 1.5 yıldır bakanlık sürecim devam ediyor. Yaptığımız her değişiklikte öğretmen arkadaşlarımız ile hareket ediyoruz. 1 milyon öğretmenimizin her birine soramıyoruz tahminen lakin öğretmenlerimizden gelen her bildirimi dikkate alarak hareket ediyoruz. Bu cins değişikliklere öğretmenlerimizden gelen talepleri dikkate alarak devam edeceğiz.
BAKAN TEKİN: BÖYLE ELEŞTİRİ OLMAZ
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, müfredattaki sadeleştirme ve güncelleme ile ilgili soruya ise şöyle cevap verdi:
Müfredat ile ilgili eleştirisi var değil mi? Çağdaşlık, laiklik gibisi mevzularda. Diyorum ki müfredatı size ben sunuyorum, buradan bana sizin söylediğiniz manada bilimsellikle, kozmik manada temel hukuk devleti ile, temel hak ve hürriyetler ile çelişen, çeliştiğini düşündüğünüz yerleri bana gösterin. Biz de tartışalım. ‘Ya ben artık bulamam lakin herkes o denli söylüyor.’ Artık herkes o denli söylüyor diye bir tenkit olmaz.
“BANA BU TÜRLÜ TENKİT İLE GELMEYİN”
Bakan Tekin, katkı sağlayacak, çalışılmış her öneriyi tartışmaya hazır olduklarını belirterek kelamlarını şöyle sürdürdü:
Mahallede herkes bu türlü söylüyor, kahvede bu türlü diyor diye tenkit ile bana gelmesinler.
“SİZİN ÇAĞDAŞLIKTAN KASTINIZ NEDİR?”
Müfredatın milletlerarası örnekler ve raporlar kıyaslanarak hazırlandığını söyleyen Bakan Tekin, “Çağdaşlık konusunda tenkit yapan bireylere soruyorum; o vakit çağdaşlıktan kastınız nedir sizin? Ben size diyorum ki; OECD Avrupa ülkelerinde nasıl yapıldıysa ben de o denli yaptım.” dedi.
“KUSURA BAKMASINLAR, BEN BUNU KABUL EDEMEM”
Bakan Tekin, müfredat çalışmaları sırasında öğretmenlere, eğitimcilere danışıldığını, en iştirakçi süreçlerden birinin gerçekleştirildiğini belirtti, “Müfredat konusunda askıya çıktık. Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’nda, 70 bine yakın görüş geldi. Bunların içerisinden eksiklikler varsa aldık, düzelttik. Yüzbinlerce kişinin katıldığı saha araştırmaları yaptık. Binin üzerinde kişi program geliştirme sürecinde çalıştı. Tek başına derslerin oluşturulma sürecinde binlerce öğretmen arkadaşımız görev aldı. Katılımcılık denilince, tahminen de rastgele bir hususta Türkiye’de en yüksek kişinin iştirakçi olduğu bir program yaptık. Şunu söylüyorlar. Ben şundan rahatsızım, ‘Benim fikrimi almadınız, beni davet etmediniz, beni çağırmadınız, o yüzden siz iştirakçi değilsiniz.’ Bu totaliter bakış açısını kabul edemem. Ben programa başlama sırasında ne yaptım, genel bir davet yaptım. Müfredatı şu çerçevede değiştireceğiz, önerisi olan, süreçte çalışmak isteyen kim varsa gelsin bir arada çalışalım. Gelmediniz, zira ‘Ben sıradan bir insan değilim. Ben ayrıcalıklıyım, beni ayrıyeten davet etmen gerekiyor.’ diyen varsa, o da kusura bakmasın. Ben yoluma, siz yolunuza derim.” sözlerini kullandı.
“ADALETİ, ULUSAL MANEVİ BEDELLERİ, DEMOKRASİYİ ÖĞRETMEMİZDEN Mİ RAHATSIZSINIZ”
Bakan Tekin, dünyada olduğu üzere Türkiye’de de ulusal hisler ve manevi kıymetleri öğretmek için çabaladıklarını söyledi. Bakan Tekin, “Ben bu ülkeye çocuklarımız gönül bağı ile bağlı olsun istiyorum. Hasebiyle ulusal pahaları çocuğa vermek istiyorum, buna mı karşı çıkıyorsunuz? Çocuğa; hak, adalet, hukuk devleti, insan hakları, merhamet, vatan severlik bunları vermek istiyorum, buna mı karşı çıkıyorsunuz o vakit?” dedi.
“BİZ DARBELERİ DESTEKLİYORUZ, ÇOCUKLARIMIZ BUNLARA DARBE DEMESİN DİYORLARSA AÇIK AÇIK SÖYLESİNLER”
Tekin, bu husustaki kelamlarını şöyle sürdürdü:
Şunu somut olarak söyleyebilirler mesela; ‘Biz çocuklarımıza adalet pahasının verilmesini istemiyoruz. Vatanseverlik bedelinin verilmesini istemiyoruz. Çocuklarımızın somut manada Ulusal Kalkınma Atağı olarak bilinen son periyottaki arabadan, savunma sanayiine bilmesini istemiyoruz.’ Bunu açık açık söyleyebilirler. Veyahutta ben diyorum ki, çocuklarımız demokrasiyi içselleştirsinler. Demokrasiye askeri vesayet gölgesi oluşturan darbeleri çocuklarımız bilsin, öğrensin istiyorum. Diyebilirler ki, ‘Biz darbeleri destekliyoruz, çocuklarımızın bunlara darbe demesini istemiyoruz.’ Bunu açık açık söylesinler, bunu tartışalım. Bu tenkitleri bu nedenle çok da ciddiye almıyorum.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN SARSINTI BÖLGESİ İÇİN TALİMATI
Bakan Tekin, 6 Şubat sarsıntısında eğitimin büyük yara aldığı 11 vilayet ile ilgili çarpıcı ifadele kullandı. Tekin, “Sayın Cumhurbaşkanımız, 11 ilim hiçbirinde sarsıntıdan evvelki okul sayısının altına düşürmemesi talimatını verdi. Hatta 6 Şubat’tan evvelki derslik sayısının yüzde 10 fazlasının yapılmasını istedi. 11 vilayette de 6 Şubat’tan evvelki derslik sayısının altına düşmeyeceğiz. Hatta hepsinde yüzde 10 fazlasını da yapacağız. 11 ilin birçoklarında da bu sayıyı geçmiş durumdayız. Şunun altını da çizeyim, derslik yaptık, okul yaptık, bunların hiçbiri orada kaybettiğimiz canları geri getirmeyecek, travmayı ortadan kaldırmayacak. Acıları hafifletecek, ziyanları giderecek önlemler alıyoruz.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI’NIN SURİYE PLANI
Bakan Tekin, her bakanlık üzere Suriye’deki sürece dair kendi alanlarında raporlar hazırladıklarını, Dışişleri Bakanlığı’nın yönlendirmesi doğrultusunda, üzerlerine düşeni yapabileceklerini bildirdi.
“OKULLARDA ARAŞTIRMA YAPTIK, ÖĞRENCİLERİN YÜZDE 80’İ TOPLUMSAL MEDYADA GÖRDÜKLERİ ŞİDDETTEN RAHATSIZ”
Bakan Tekin, ailelere sosyal medya konusunda ihtarda bulunurken, öğrencilere orta tatil için de tavsiye verdi:
Bizim çocukluğumuz ve gençliğimizde olmayan bir hastalık var artık, toplumsal medya. Okullarda daima araştırma yapıyoruz. Çocuklarımızın en çok rahatsız oldukları şey; ‘Arkadaşlarım beni takip etmedi, takipten çıkardı, toplumsal medya kümesine almadı’ Çocuklarımız yüzde 80 buradan şiddet gördüklerini söylüyor. Velilerden istirhamım, çocuklar bu alana sonlu girsinler. Orta tatili toplumsal medyada değil, sinemada, maç yaparak vb. aktivitelerle geçirsinler.
