İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Kabahatlerle Uğraş Şubesi takımlarınca, devlet güvenliğini tehlikeye sokacak bilgilerin toplumsal medya hesaplarında paylaşıldığı tarafında bulgular üzerine yapılan çalışma sonucunda gözaltına alınan 35’i çocuk 68 kuşkulu, emniyetteki süreçleri sonrası Anadolu Adalet Sarayı’na götürüldü.
Şüphelilerden 35 Suça Sürüklenen Çocuğun (SSÇ) tabirlerinin alınması için Çocuk Hatalılar Soruşturma Ofisince 4 savcı görevlendirildi.
Diğer şüphelilerin sözleri ise soruşturmayı yürüten Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik, Dolandırıcılık ve Bilişim Kabahatleri Ofisince alındı.
Savcılık sözleri tamamlanan 68 şüpheliden 50’si tutuklanmaları,18’i ise isimli denetim talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
Savcılığın hakimliğe yazdığı sevk yazısında, devletin en değerli kamusal faaliyetlerinden birinin nüfus kayıtları olduğu belirtilerek şu sözlere yer verildi:
“Güncel bir örneklendirme vermek gerekirse, 2003 yılında Amerika Irak’ı işgal ettiğinde yapılan birinci işlerden biri nüfus ve tapu kayıtlarına müdahale etmek olmuştur. Nüfus kaydının yazılı olarak tutulmadığı vakitlerde ise mezar taşları bile bir devletin var olduğuna ya da hak sahibi olduğuna dair değerli bir kanıt teşkil etmektedir. Münasebetiyle nüfus kayıtlarının bir devletin güvenliğinin temel ögelerinden biri olduğu hususu yadsınamaz bir gerçektir. Vatandaşlık numarasıyla sorgulama yapılan MERNİS sisteminin ulusal güvenliğin ayrılmaz bir kesimi olduğu aşikardır. Bilinmeyen olan bilginin ele geçiriliş formu ile ilgili yaptığımız değerlendirmede, fail ya da faillerin yalnızca panel sistemi uygulayıcısı değil, sistemi kuran ve dataları daima güncelleyen pozisyonunda olması halinde hareketin birebir vakitte TCK 244/2 ve 244/3 unsuru uyarınca da kıymetlendirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.”
Şüphelilerin, devletin güvenliği açısından bilinmeyen kalması gereken MERNİS bilgi tabanı ve entegre olduğu başka bilişim sistemlerine yetkili kullanıcıların şifrelerini çeşitli yollarla elde edip sızdıktan ya da dataları sızıntı yoluyla şahsen temin eden şahıslardan aldıktan sonra bu bilgileri “panel” ismi verilen sorgulama ekranına taşıdığı tabir edilen yazıda, şüphelilerin yasa dışı bir sorgu ekranı yaparak internet ortamında para ve sanal alemde prestij kazanmak maksadıyla bilgileri yükleyip haksız menfaat temin ettikleri kaydedildi.
Yazıda, şüphelilerin üzerlerine atılı kabahati işlediğine dair kuvvetli kabahat kuşkusunun varlığını gösteren olguların bulunduğu, salıverilmeleri halinde İsimli Bilişim Raporu’nda isimleri geçen lakin haklarında süreç yapılmamış şahitlerle ilgili baskı yapma ihtimalinin bulunduğu belirtilerek, 50 şüphelinin tutuklanmaları talep edildi.
– Ne olmuştu?
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Cürümlerle Gayret Şubesi takımlarınca, ihbarlar üzerine başlatılan çalışmalarda, devlet güvenliğini tehlikeye sokacak bilgilerin toplumsal medya hesaplarında paylaşıldığı istikametinde bulgular elde edilmişti.
Ekiplerin çalışmaları sonucu, bir küme tarafından “panel” ismi verilen yasa dışı sorgulama sistemleri aracılığıyla isim, soyadı, T.C. kimlik numarası, tapu kayıtları, sıhhat bilgileri üzere çok sayıda ferdî data ve kurumlara ilişkin bilgilerin çalındığı, bu dataların para karşılığı satıldığı ya da tehdit ve şantaj için kullanıldığı belirlenmişti.
Yapılan şantajlar sonucu çok sayıda çocuğun mağdur olduğu, birtakım çocukların ise intihara sürüklendiği anlaşılmıştı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma müsaadesiyle İstanbul Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü gruplarınca, Siber Kabahatlerle Gayret Daire Başkanlığı koordinesinde 25 vilayette düzenlenen eş vakitli operasyonda, ortalarında yazılım ve bilgisayar mühendisi ile bilgisayar programcısının da bulunduğu 35’i çocuk 68 kuşkulu gözaltına alınmıştı.
Zanlıların adreslerinde yapılan aramalarda çok sayıda dijital malzemeye el konulurken, ruhsatsız silah ve otomatik tüfek ele geçirilmişti.
Şüpheliler hakkında “devletin güvenliği yahut iç yahut dış siyasal faydaları bakımından niteliği prestijiyle saklı kalması gereken bilgileri temin” hatasından süreç başlatılmıştı.
