Son birkaç yıldır devam eden çatışmalar ve jeopolitik riskler altına talebi artırırken, altın da rekor düzeyleri test etti. Bu yükseliş yatırımcının inançlı limanı altının son bir yılda yüzde 66 pahalanması ile sonuçlanırken, altın öteki yatırım araçlarından daha fazla yarar getirdi.
Merkez Bankaları da altın alımlarını artırırken altının 2025’teki seyri merak edilmeye başlandı. İktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez de kendi blog sayfasında altının geleceğine yönelik dikkat çeken bir tahlil yayımladı.
Yüzde 5’e yakın bir yarar sağlayacak
Eğilmez, 2025 yılında da altına olan ilginin devam edeceğini, altının ons fiyatının 3.000 dolara yükselmesi halinde yatırımcısına yüzde 5’e yakın bir çıkar sağlayacağını belirterek, dolar enflasyonunun üzerinde bir getiriye işaret etti.
Türkiye’de altının çok daha pahalı bir yatırım aracı olarak öne çıktığını belirten Eğilmez, altının ons fiyatı ve doların pahasının gram altın fiyatlarını da etkilediğini söyledi. Bir yıl evvel gram altının 2.000 lira olduğunu bugün ise fiyatın 3.315 TL olduğunu hatırlatan Eğilmez, “Son bir yılda yüzde 66 paha kazanmış. Birebir periyotta TL mevduat hesapları yıllık yüzde 50 dolayında brüt faiz veriyorlardı. Münasebetiyle altın, yatırımcısına mevduattan daha fazla kazandırmış” değerlendirmesinde bulıundu.
Altın fiyatlarında savaş tesiri azaldı
Eğilmez yazısının devamında şu sözleri kullandı:
“Önümüzdeki devirde altın fiyatlarının nasıl bir gelişme içinde olabileceğini iddia etmek için piyasaları ve hasebiyle altın fiyatlarını etkileyebilecek gelişmelerin neler olabileceğini kestirim etmek gerekiyor.
Son periyotta altın fiyatlarını üste hakikat iten gelişmelerin başında Rusya-Ukrayna ve İsrail- Filistin savaşı tesirliydi. Savaşlar birinci anda bir çöküşe yol açıyor üzere olsa da akabinde süratli bir toparlanma geliyor. Bu çeşit çöküşler altına dönüşü körüklüyor ve hasebiyle altın fiyatları yükseliyor.
Trump’ın hamleleri
Piyasaları dalgalandıran ve altın fiyatını üste iten bir öteki olgu Trump’ın açıkladığı ticaret savaşlarıydı. Tasalar insanları ve fonları yine inançlı liman olarak kabul edilen altına yönlendirdi ve bunun sonucu olarak altın fiyatları yükseliş seyrini sürdürdü. Ne var ki Trump, dediklerini yapmanın o kadar da kolay olmadığını görünce Çin’e yüzde 60 seviyesinde uygulamayı düşündüğü ek gümrük vergisini yüzde 10 seviyesine düşürdü. Bunun üzerine ABD’ye karşılık vermeyi düşünen Çin bu kanısını erteleyince piyasa yumuşadı. Trump’ın, Kanada ve Meksika’ya uygulamayı düşündüğü yüzde 25 oranındaki ek gümrük vergilerini bir ay ertelemesi de bu yumuşamayı destekledi.
Merkez bankalarının altın alımları
2025 yılında altın fiyatını etkileyecek kıymetli etkenlerden birisi de merkez bankalarının altın alımlarına devam edip etmeyeceği olacak.
Türk altın yatırımcısı açısından altın fiyatı kadar kıymetli bir gösterge de doların pahası. Bugün prestijiyle 107,7 seviyesinde olan Dolar Endeksi (DXY) bize doların altı değerli para ünitesine karşı çok bedelli olduğunu gösteriyor (100’ün üzeri çok bedellilik göstergesidir.) ABD iktisadı birtakım ıstıraplarına rağmen gelişmiş ekonomiler ortasında makroekonomik göstergeleri en güçlü durumdaki iktisat. Bu durum devam ettiği sürece doların, başka paralara karşı güçlü kalmayı sürdüreceği anlaşılıyor.
Altın yatırım portföyünde buludurulmalı
Altın, Türk yatırımcılar açısından portföyde bulundurulması gereken bir yatırım aracı pozisyonunda bulunuyor. Gelişmelere nazaran portföydeki oranı artırılabilir ya da azaltılabilir.”