Çelik, parti genel merkezinde Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısına ait açıklamalarda bulundu.
Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında hayatını kaybedenler için Allah’tan rahmet dileyen Çelik, yaşananların üzücü ve kahredici olduğunu söyledi.
Çelik, ülkede ulusal yas ilan edilecek kadar büyük bir acı olduğunu vurgulayarak, bu yangının çıkış sebebi ve faciada sorumluluğu olanların tespit edilmesinin asli öncelikleri olduğunu kaydetti.
Yangına ait tartışmaları takip ettiklerinin altını çizen Çelik, şunları kaydetti:
“Şu anda 6 Cumhuriyet savcısı tarafından yürütülen isimli soruşturma var, 2 mülkiye baş müfettişi görevlendirilmiş durumda, 4 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişi konu üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Natürel isimli yargı sürecinin temel çerçevesini oluşturacak uzmanların yaptığı çalışma da uzman uzmanlar tarafından titizlikle yerine getiriliyor ve sürdürülüyor. Kaybettiğimiz canlara Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyoruz.
Şunu net bir biçimde söylemek isterim ki arkadaşlar, hiçbir formda hiçbir tarafının rastgele bir halde biz bu sıkıntının örtülü kalmasına müsaade etmeyeceğiz. Her ne olursa olsun tüm boyutlarıyla açığa çıkması için yüksek bir irade kullanacağız. Cumhurbaşkanımız da zati MKYK’nın başlangıç kısmında yaptığı konuşmada bunu net bir biçimde belirtti. Burada nitekim hakkaniyetli, gerçeğin tam ortaya çıkmasına odaklanmış ve şeffaf bir formda bütün sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılacağı bir sürecin yürümesine katkı sağlayacağız.”
Çelik, yangına ait isimli ve idari yargının yürüttüğü soruşturmanın sürdüğünü, Meclis’te bir komite kurulmasına dair irade gösterildiğini anımsatarak, “Bundan sonrasında emsal faciaların ortaya çıkmaması için bütün bu çalışmalar yol gösterici olacaktır. Fakat en kıymetlisi de hem vicdani hem ahlaki hem de isimli açıdan sorumlu olanların cezasını çekmesi için bütün tablonun açığa çıkmasıyla birlikte gerçekleşecektir.” diye konuştu.
– “(Sahipsiz köpek sorunu) Hangi partiden olursa olsun, bu bahiste ihmali olanların üzerine gidilecek”
Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 12 yaşındaki bir kız çocuğunun sahipsiz köpek sürüsü tarafından taarruza uğraması sonucunda hayatını kaybettiğini hatırlatan Çelik, kelamlarına şöyle devam etti:
“Eslem Teker evladımıza şanlı Allah’tan rahmet diliyoruz. Biz, bu görünümlerin ortaya çıkmaması için burada rastgele bir halde emsal tabloların yaşanmaması için gerekli olan yasal düzenlemeyi de yaptık. Ancak vatandaşlarımıza arz etmek isterim ki vatandaşlarımızdan gelen şikayetleri en açık formda kıymetlendiriyoruz ve not ediyoruz. Bu sebeple bu yasal düzenlemelerin gereğini yerine getirmeyen belediyelerin bunu gerçekleştirmesi için, gereken bütün önlemlerin alınması için, bütün irademizle bunun takipçisi olacağız. Hangi partiden olursa olsun, bu bahiste ihmali olanların üzerine gidilecektir. Rastgele bir evladımızın insanımızın başıboş köpekler tarafından hücuma uğraması ya da bu halde bir sonuçla müsabakamız, hayatını kaybetmesi üzere bir tabloyu mutlaka istemiyoruz.”
– Büyük Kongre 23 Şubat’ta
Çelik, 31 Ocak’ta Antalya’da, 1 Şubat’ta İzmir’de, 7 Şubat’ta İstanbul’da vilayet kongrelerinin yapılacağını belirterek, şunları kaydetti:
“23 Şubat’ta Ankara’da Büyük Kongremizi gerçekleştirerek, bu süreci tamamlamış olacağız. Bu bir bayrak yarışı, şimdiye kadar kongrelerimizdeki coşku, hem vazifesi devreden hem de misyona yine gelen arkadaşlarımızın ortasındaki kardeşlik duygusu bu sürecin bizim açımızdan en çok dikkat çeken kısmı. O nedenle bütün bu kongrelerde Genel Liderimizi, Cumhurbaşkanımızı dinlemek üzere salonları dolduran teşkilat mensuplarımıza, vilayet ziyaretleri sırasında Cumhurbaşkanımızın gelişi için meydanları dolduran bütün vatandaşlarımıza bir sefer daha şükranlarımızı sunuyoruz.”
– Gazze’de ateşkes
Çelik, en değerli mevzulardan birinin de 27 Ekim 2023’te İsrail’in Filistinlilere yönelik başlattığı taarruzlar olduğuna dikkati çekerek, “İsrail’in başlattığı soykırım faaliyetlerinden sonra yakın vakitte ortaya çıkan ateşkes buruk da olsa bir sevinç yaşattı hepimize. Olağan ateşkesin yürürlüğe girmesiyle birlikte Gazze’deki yıkımın boyutları da çok daha net bir biçimde ortaya çıkmış oldu. Şimdiye kadar 50 bin Filistinli kardeşimiz hayatını kaybetti, şehit oldu. Hepsine Allah’tan rahmet diliyoruz. 110 binin üzerinde Filistinli kardeşimiz de yaralanmış durumda. Natürel sivil altyapının yok edilmesinin yanı sıra bu soykırım siyasetinin ortaya koyduğu insanlık dışı yırtıcı aksiyonların de boyutu her geçen gün anlaşılıyor.” biçiminde konuştu.
Çelik, bu durumun katliam siyasetini icra edenlerle, katliam siyasetine asaletle ve soylu bir biçimde direnenler ortasındaki insani farkı net bir biçimde gösterdiğini vurgulayarak, şu açıklamalarda bulundu:
“Tabii bütün bu süreç boyunca Gazze halkı bu katliam siyasetine rastgele bir biçimde boyun eğmedi. Bütün asaletiyle bütün insanlığın vicdanını uyaracak bütün insanlığın vicdanına hitap edecek biçimde çok güçlü bir direniş sergilediler. Bir bakıma 10 yıllar boyunca bütün bir insanlığın vicdanını bu halde bir yerde toplayan, bir yere odaklayan öteki bir örnek vermek neredeyse mümkün değildir. Gazze halkı nitekim insanlık vicdanıyla yan yana geldi. Ve bütün asaletleriyle bütün haysiyetleriyle bütün bu soykırım faaliyetlerine karşı direnmiş oldular.”
Filistinlilerin direniş sürecinde tüm mecralardaki basın mensuplarının çatışmaların yaşandığı alanlara gittiğine dikkati çeken Çelik, basın mensuplarının ortaya koyduğu bu faaliyetin olağanüstü kıymetli olduğunu belirtti.
Çelik, kendi hayatlarını riske ederek hakikatin peşinde koşan bütün basın mensuplarını tebrik ettiğini tabir ederek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Şimdiye kadar bu uğurda hayatını kaybeden pek çok basın mensubu oldu. Dünyanın çeşitli yerlerinden meslektaşlarımız oldu. Onlara da Allah’tan rahmet diliyorum. Gelinen noktada alışılmış bilhassa TRT’nin ve Anadolu Ajansı’nın yaptığı belgeleme faaliyetinin burada milletlerarası hukuk açısından da milletlerarası siyaset açısından da referans teşkil edecek bir noktaya eriştiğini görüyoruz. Pek çok mecrada TRT’nin ve Anadolu Ajansı’nın belgeleme faaliyeti bu soykırımla ilgili olarak bir türel doküman niteliği, bir kanıt niteliği taşıyacak seviyede ortaya çıkmıştır. Bu da aslında Türkiye’nin hakikatin ortaya çıkması için her açıdan ne kadar büyük bir uğraş gösterdiğini göstermesi bakımından son derece kıymetlidir. Bu süreç boyunca sizler de yayınlarınızla buradaki insanlık dışı soykırımı dünyaya duyurmakta, halkımıza duyurmakta büyük bir uğraş gösterdiniz. Her birinize farklı ayrı teşekkür ediyoruz.”