İşte Elif Karlı’nın o paylaşımı:
“Dertleşelim mi?
Ömrümün en hoş başlangıcıydı seni tanıdığım gün. 30 yılda kaldı…
Gideliyse tam 8 ay…
Nasıl mıyım? Bir sefer kalbim çok kırık. Hiçbir şey eskisi üzere değil, eskisi üzere de olamaz zati. Ailem eksildi. Allah’ım geri de kalanları çocuklarımı, ailemi lütfen koru. Omurgalı, inançlı beşerlerle yollarımızı birleştir.
Allah’a her gün şükür etme sebeplerimden bir tanesi de ‘teşekkür ederim Allah’ım beni güçlü bir ruhla yarattığın için’ Hatta gücüme daha da güç katmak için dualarım, uğraşım bundan sonra içimde hem bir sakinlik hem de fırtına var… Değiştim artık, hırslandım, az alıngan oldum bir o kadar da girişken, hareketli…
Sen benim kalbimsin. Seninle çizdiğimiz yolları tek başıma yürüyeceğim artık. Yol uzun… Başta zordu tekrar güç güzel lakin sorumluluklarım var. İşte bu yüzden toparlandım. Orta ara üzücü bir keder basıyor tabi tam bir efkâr… Bilmediğim hisler. Öğrendim işte…
İyi ki çok bedel bildim ve aldım tabi… Halâ fotoğraflarına çok bakamıyorum hele sesinin olduğu görüntülerini izleyemiyorum. Bu türlü elim gidiyor, açıyorum, göz ucuyla seyredeyim diyorum pis bir çaresizlik, derin hasret oluşuyor içimde çabucak kapatıyorum. Aa bir de whatsapp bildirilerimiz var. Hepsi kayıtlı tabi ancak onları da tam okuyamıyorum. Diyorum vardı -dı işte daha geçen sene atmış bu bildirileri diye… Biliyor musunuz? Ben O’na bildiri atardım o arardı sesimi duymak için… Kıssa bu kadar… Geldin,dokundun,gittin
Meleğim artık her şeyle, herkesle tek başıma mücade vakti… Kendime çok kolaylıklar diliyorum. Hayırlar diliyorum. Güzel günler kendime, yalnızca sevdiklerime, kalben sevenlerime… Zira ben yüreğin taa içinden sevilmeye, sevmeye alışkınım.
Ben bu hislerle uyandım döktüm içimi e siz nasılsınız?”